EURO 2012 : MATADORLARIN SON DANSI
60 yıllık
geçmişiyle Avrupa Futbol Şampiyonası her zaman önemli hikayelerin yazıldığı bir
turnuva oldu.1960 yılından bu yana kesintisiz şekilde oynanan turnuva bu sene
ilk kez ertelenmek zorunda kaldı. Milli Takımımızın da mücadele edeceği Euro
2020'yi merakla bekliyoruz.
Beklerken
de boş durmayalım. İspanya-İtalya finaline ve büyük mücadelelere ev sahipliği
yapan bu turnuvaya gelin hızlıca bir göz atalım.
GRUP AŞAMASI
Euro 2012
ikinci, çift ev sahipli turnuva oldu. Polonya ve Ukrayna'nın ev sahipliğindeki
turnuva 8 Haziran'da A grubu mücadelesi olan Polonya-Yunanistan maçıyla başladı.
Lewandowski ve Salpingidis'in karşılıklı golleriyle ilk maç berabere bitti. A
grubunun diğer maçında ise Rusya ile Çekya karşılaştı ve Rusya sahadan 4-1 gibi
net bir skorla ayrıldı. Ancak Çekya Euro 2008'de öğrettiğimiz geri dönüşlerden
birini yaptı. Grupta oynadığı diğer iki maçta Yunanistan ve Polonya'yı yenen
Çekya,grubu lider tamamladı. Gruptan çıkan diğer takım ise Yunanistan oldu.
Yunanlar Rusları grubun son maçında 1-0 yendi ve grubu 2.tamamlayarak üst tura
yükseldi. Grubun en dikkat çeken performansları ise Çekya'dan Jiraček ve
Rusya'dan 3 maçta 3 gol atan Dzagoev'den geldi.
B grubu
her turnuvada gördüğümüz altın gruplardan birine ev sahipliği yaptı.
Hollanda,Almanya,Portekiz ve Danimarka bu grubun birbirinden zorlu
takımlarıydı. Grup 9 Haziran'da Hollanda-Danimarka maçıyla başladı. Maçı 1-0
kazanan Danimarka turnuvanın ilk sürprizine imza attı. Hollanda grupta sonraki
iki maçında Almanya ve Portekiz'e de 2-1'lik skorlarla boyun eğdi. Hollanda
açısından tam anlamıyla unutmak isteyeceği bir turnuva yaşanmıştı. Portekiz ve
Almanya,Hollanda'nın hatasına düşmeden Danimarka'yı yenip üst tur biletini
kaptılar.3'te 3 yapan Almanya'da Mario Gomez 3 gol attı. Danimarka ise Avrupa
devlerine karşı çok iyi mücadeleler çıkardı ve büyük saygı kazandı.
EURO 2012 Grup Eşleşmeleri
Turnuvanın
bir diğer zor grubu da C grubuydu. İspanya,İtalya,Hırvatistan ve İrlanda
Cumhuriyeti'nin yer aldığı grup dev maçlara ev sahipliği yaptı. İrlanda,
Danimarka'ya benzer bir mücadele örneği sergileyemedi ve turnuvayı puansız,tek
gol atarak ve "-8" averajla bitirdi. Grubun 3 devi kıyasıya çekişti.
İtalya iki büyük maçını da 1-1 berabere bitirdi ve İrlanda galibiyetiyle grubu
5 puanla tamamladı. Grubun kader maçı 18 Haziran'da Hırvatistan ile İspanya
arasında oynandı.88 dakika eşitlikle geçildi. Maçın skorunu ise 88.dakikada
Jesus Navas tayin etti. İspanya Hırvatistan'ı 1-0 yenerek grubu lider
tamamladı. İtalya ise bu sonuçla 2.oldu.Play-offta Milli Takımımızı
eleyen,Slaven Bilič yönetimindeki Hırvatistan Euro 2008'deki başarısını
tekrarlayamadı ve gruptan çıkamadı. Turnuvadaki temsilcimiz Cüneyt Çakır
İtalya-İrlanda maçında düdük çaldı.
D grubu
2.ev sahibi Ukrayna'nın bulunduğu bir diğer zorlu gruptu. Fransa,İngiltere ve
İsveç grubun diğer takımlarıydı. Grup 11 Haziran'da oynanan Fransa-İngiltere
maçıyla başladı. İlk yarıda gelen gollerle maç 1-1 bitti. Akşam ise Kiev
Olimpiyat Stadında Cüneyt Çakır'ın yönettiği maçta "Shevchenko Show"
vardı. Zlatan'lı İsveç'i 2-1 ile geçen Ukrayna'da iki golü de Sheva attı. Ancak
Ukrayna için turnuvanın geri kalanı pek iyi geçmedi. Ukrayna gruptaki diğer iki
maçını da kaybetti ve grubu son sırada bitirdi.Böylece Euro 2008’in ardından
2.kez üst tura ev sahipleri çıkamamış oldu. Grup lideri ise Ukrayna ve gol
düellosuna sahne olan maçta İsveç'i 3-2 yenen İngiltere oldu. Grubun son maçı
ise 19 Haziran'da Kiev'de oynandı. İsveç ile Fransa karşı karşıya geldi.
Ibrahimovic'in harika vole golüyle 1-0 öne geçen İsveç 90+1'de Larsson'un
attığı gol ile Fransa'yı yendi ancak bu sadece bir formaliteden ibaretti.
Fransa grubu 4 puanla ikinci tamamlamıştı.
ÇEYREK FİNALLER
Çeyrek
finalin ilk maçı Portekiz-Çekya mücadelesiydi. 23 kişilik Portekiz kadrosunda
yolu ülkemizden geçmiş yada geçecek tam 11 oyuncu vardı. Ayrıca ülkemizde çok
sevilen Ronaldo'da takımın ilham kaynağıydı. Bu yüzden ülkemizde o dönem
Portekiz'i destekleyenlerin sayısı hiçte az değildi. Nitekim Portekiz çeyrek
finalde karşılaştığı Çekya'yı adeta sahadan sildi. Maç boyu baskın oynayan
Portekiz 79.dakika da Ronaldo'nun kafa golüyle maçı 1-0 kazandı ve ilk yarı
finalist oldu.
Çeyrek
finalin ikinci maçında ise Almanya-Yunanistan mücadelesi vardı. Almanya çok
rahat bir futbolla rakibini 4-2 yendi. Lahm ve Khedira'nın güzel golleriyle
kilidi açan Almanya,Klose ve Reus'la farka gitti ve yarı finale ismini
yazdırdı. Almanya böylece katıldığı son 4 turnuvada da yarı finale çıkma
başarısı gösterdi.
EURO 2012 çeyrek final eşleşmeleri
Çeyrek
finalin dikkat çeken mücadelelerinden biri de İspanya-Fransa mücadelesiydi. Son
Dünya Şampiyonu çok formdaydı ve karşısında yeniden yapılanan ancak gayet iyi
bir kadrosu olan Fransa vardı. Maç boyunca topun ve oyunun hakimi alışıldığı
üzere İspanya'ydı.19.dakikada Jordi Alba'nın sol kanattan "al da at"
ortasını gole çeviren Xabi Alonso İspanya'yı 1-0 öne geçirdi. Alonso 90+1'de
David Villa'ya yapılan faulden doğan penaltıyı da gole çevirdi ve takımını yarı
finale çıkarttı. Yarı finaldeki rakip Portekiz olacaktı.
Son
çeyrek final mücadelesi ise İngiltere-İtalya maçıydı. Maç boyunca İngiltere
kanat ataklarıyla,İtalya ise De Rossi ve Pirlo'nun savunma arkasına attığı
toplarla gol kovaladı. Ancak 120 dakika golsüz eşitlikle tamamlandı. Turnuvanın
penaltılara giden ilk mücadelesi büyük bir heyecana sahne oldu. İlk 2
penaltılar atıldıktan sonra İngiltere 2-1 öndeydi. Ancak sonraki penaltılarda
Ashley Young ve Ashley Cole İngiltere adına atışlardan yararlanamadı.
İtalya'nın usta ayakları ise iş başındaydı. Pirlo,Nocerino ve Diamanti
penaltıları gole çevirdi ve İtalya yarı finale yükselen son takım oldu.
Rakipleri ise yarı finallerin gediklisi Almanya olacaktı.
YARI FİNALLER
Yarı
finaller dev mücadelelere sahne oldu. Portekiz-İspanya ve Almanya-İtalya maçları
nefesleri kesti.
Yarı
finalin ilk maçında Portekiz ile İspanya karşı karşıya geldi. Maçın hakemi
temsilcimiz Cüneyt Çakır'dı. Maça İspanya oyunu kontrol ederek başladı. Ancak
iyi kurgulanmış Portekiz savunması,stoperler Bruno Alves-Pepe ikilisi başta olmak
üzere iyi iş çıkardı. İspanya pozisyon bulamıyordu. Portekiz ise kontra
ataklarda Ronaldo'yu bularak tehlike yaratmaya çalışıyordu. Maçın kırılma
anıysa ekstra sürede Iniesta'nın altıpas içerisinden kaçırdığı gol oldu. İki
takımda 120 dakika boyunca gol bulamadı. Seri penaltı atışlarına giden ikinci
maçta topun başına tanıdık isimler de geçti. Penaltılara iki takımda kötü
başladı. İspanya'da Alonso,Portekiz'de de Moutinho penaltı atışlarında
kalecilere takıldı. İspanya'da sonraki 3 penaltıda topun başına Iniesta,Pique
ve Ramos geçti. 3 penaltıyı da gole çevirdiler. Portekiz'de ise topun başında
tanıdık yüzler vardı. Pepe,Nani ve Bruno Alves Portekiz'in penaltılarını
kullandı. Pepe ve Nani penaltıları gole çevirirken, Alves direğe takıldı.
İspanya'da kritik penaltıda topun başında Fabregas vardı ve hata yapmadı.
İspanya finaldeydi. Turnuva boyunca çok iyi bir performans gösteren Portekiz ve
Ronaldo için yolun sonu gelmişti. İspanya ise tarihi bir fırsatı elini
geçirmişti. Eğer finali kazanırlarsa üst üste 3 büyük turnuvayı kazanan ilk
takım olacaklardı.
Balotelli’nin İkonik Gol Sevinci
Yarı
finalin diğer ayağında ise Almanya-İtalya mücadelesi vardı. 2006 Dünya
Kupasının rövanşı niteliğindeki maç merakla bekleniyordu. Yeniden yapılanmasını
tamamlamış ve çok güçlü görünen Almanya'nın karşısında,kupaların doğal favorisi
İtalya vardı. Maça iki takım da pozisyonlarla başladı. Ancak gol 20.dakikada
geldi. Cassano'nun atak yönüne göre ceza sahasının sol kenarından 2 oyuncu
arasından açtığı ortada Balotelli kafa vuruşuyla Neuer'i alt etti ve skoru 1-0
yaptı. Dakikalar 36'yı gösterdiğinde ise Prandelli'nin turnuva boyunca 1
numaralı hücum silahı olan,Pirlo'nun savunma arkasına attığı toplardan biri
Balotelli ile buluştu. Balotelli topa mükemmel vurdu ve Avrupa Şampiyonası
tarihinin en güzel gollerinden birine imza attı. Sevinci de bir o kadar
spektakülerdi. Skoru 2-0'a getiren İtalya artık rahatlamıştı. Bundan sonra
tarih boyunca en iyi yaptıkları şeyi yapacaklardı "Defans". Nitekim
öyle de oldu. İtalya 90 dakika boyunca Almanya'ya uzaktan şutlar dışında
pozisyon vermedi. 90+2'de Almanya'nın Mesut Özil'in ayağından bulduğu gol maçı
çevirmeye yetmemişti. İtalya çok iyi kurgulanmış oyun planı ve Balotelli'nin
santrforluk becerileri ile maçı kazanmıştı. 2006'dan sonra bir kez daha
Almanya'yı yarı finalde kupanın dışına ittiler.
Artık
Euro 2012'de finalin adı belliydi "İspanya-İtalya".
FİNAL
Finale
kadar iki takımda zor maçlar oynayarak geldi. Turnuvaya aynı grupta başlayan
iki takımın yolu finalde tekrar kesişmişti.
İtalya
2006'da şike skandalları gölgesinde çokta favori gösterilmediği bir kupayı
evine götürmüştü. Yine öyle bir turnuvada çoğu kişinin burun kıvırdığı
Cassano-Balotelli forvet hattıyla finale kadar gelmişti Azzuriler. Ancak
finaldeki rakipleri o dönemin zirve takımları Barcelona ve Real Madrid'in
oyuncularından kurulu,son iki büyük turnuvanın şampiyonu Matadorlardı. İşleri
çok zordu.
1 Temmuz
günü Kiev Olimpiyat Stadında oynanan maçın hakemi Portekizli Pedro Proença'ydı. İşte büyük finalin ilk on birleri:
Kadrolara
bakınca İspanya'da 6,İtalya'da ise 4 tane merkez orta saha orijinli oyuncu
forma giydi. Bu alışılmışın dışındaki kadrolar aslında iki takımında
karakterini yansıtıyordu. İspanya kanat oyuncusu olmayan 4-3-3 ile büyük
başarılar kazanmıştı. İtalya ise Prandelli yönetiminde 4-4-2 (baklava) düzenini
çok başarılı şekilde uyguluyordu.
Maça
İspanya topa hükmederek,İtalya'da savunma kurgusunu koruyarak başladı. Ancak
İspanya'nın usta ayakları İtalya savunmasının arasına çok iyi koşular atıyordu
ve bu koşular dakika 14'te sonuç verdi. Fabregas'ın savunma arasında koşusunu
iyi takip eden David Silva skoru 1-0'a getirdi. Skorda üstünlüğü yakalayan
İspanya için işler yolunda gidiyordu. 21.dakikada İtalya savunmasının önemli
ismi Chiellini sakatlandı ve yerini Balzaretti'ye bıraktı. İspanya 2.golünü
yine İtalya savunmasının bir anlık dalgınlığından faydalanarak buldu. 41.dakikada
Xavi'nin savunma arasına attığı usta işi pasla buluşan Jordi Alba skoru 2-0
yaptı ve devre böyle sonuçlandı. İkinci yarıda İtalya cılız ataklarla İspanya
kalesine yükleniyordu ama uzaktan şutlar dışında pozisyonları yoktu. Del Bosque
75.dakikada Torres'i oyuna aldı. Bu maçı koparan hamle olmuştu. Torres oyuna
girdikten sonra İspanya savunma arasına daha etkili paslar göndermeye başladı. Torres
dakika 84'te bu paslardan birinde farkı 3'e çıkardı. Torres attığı bu golle
Avrupa Futbol Şampiyonlarında üst üste iki finalde gol atan ilk futbolcu oldu. Finalin
kapanışını ise yine oyuna sonradan giren Juan Mata yaptı. Torres'in asistiyle
4.golü atan Mata İtalya'nın fişini de çekmişti.
İspanya'nın
4 yılda kazandığı 3.uluslararası kupa Casillas'ın ellerinde yükseldi.Iniesta
turnuvanın en değerli oyuncusu seçilirken turnuvanın 23 kişilik en iyi
kadrosuna İspanya’dan 10 futbolcu seçildi.
Matadorlar
için bu en üst nokta olacaktı. Bundan sonraki 2014 ve 2018 Dünya Kupası ve 2016
Avrupa Şampiyonasında İspanya son 16 turundan öteye gidemedi. Ancak İspanya
Milli Takımı halen dünyanın en güçlü Milli Takımlarından biri ve katıldıkları
her turnuvada kupanın doğal favorisi olacaklar. Ancak bundan sonra Xavi,Iniesta,Xabi
Alonso ve daha birçok kaliteli orta saha ellerinde olmayacak.
İspanya'nın
şampiyonluğunu ve genel hatlarıyla Euro 2012'yi incelediğim yazım bu kadardı. Umarım
okurken keyif almışsınızdır. Başka bir yazıda görüşmek dileğiyle.
Yorumlar
Yorum Gönder