ANALİZ | 2. YARI ÖNCESİ FENERBAHÇE
Yazarımız Gökhan Meydan (@Fener_Scout), Fenerbahçe'nin ilk yarı performansını, transferde atılması gereken adımları ve ligin 2. yarısındaki muhtemel performansını yazdı.
2018/2019 sezonuna yeni başkan Ali Koç ile büyük umutlarla
giren Fenerbahçe. O sezona Cocu ile başlamıştı. Cocu’nun başarısız
performansının ardından daha devre arasına bile gelinmeden yollarını ayırma
kararı aldı. Önce Koeman ve ardından Ersun Yanal ile yola devam eden Fenerbahçe
sezonu 6. sırada bitirebildi. Fenerbahçe geçen sezon belki de tarihinin en kötü
sezonlarından bir tanesini yaşamış oldu.
Bu yaz transfer döneminde Fenerbahçe geçtiğimiz sezon ortaya
koyulan kötü performanstan dolayı kadroyu sil baştan yeniden tasarlamayı tercih
etti. Kruse, Gustavo, Emre Belözoğlu ve Vedat Muriqi gibi tanınmış ve
performansları hakkında pek soru işareti olmayacak oyuncular ile beraber Altay, Allahyar Sayyadmanesh, Murat Sağlam
gibi potansiyeli yüksek oyuncuları da kadrosuna kattı. Ozan Tufan’da
Alanyaspor’daki kiralık sözleşmesini tamamladığı için takıma geri döndü.
Fenerbahçe Ozan ile beraber toplamda 13 tane oyuncuyu takıma kazandırmış oldu
ve yaklaşık olarak 16 M €’ya yakın bir bonservis bedeli harcamış oldu. Kadrodan
giden oyunculara bakmamız gerekirse, Eljif Elmas 16 M €’ya Napoli’ye gitti.
Frey Nürnberg’e kiralık olarak gitti. Reyes, Neustadter, Valbuena, Mehmet
Topal, Skrtel, Şener ve Soldado’nun da sözleşmesi bittiği için yolları ayırma
kararı aldı. Kısacası Fenerbahçe 13 tane oyuncuyu takıma kazandırırken 10 tane
oyucu ile yollarını da ayırmış oldu.
Fenerbahçe’nin sezon öncesinde kadrosuna baktığımız zaman,
gözümüze çarpan iki tane büyük problem vardı. Birinci problem sol bekte Hasan
Ali’den başka kaliteli bir alternatif olmaması ikinci problem ise, Sol kanatta
Garry Rodrigues’in yedeği olabilecek oyuncunun tam olarak belirlenmemiş
olmasıydı. Moses, Deniz ve Ferdi gibi kanat oyununa yatkın oyuncular var ama
Sol tarafta Garry Rodrigues kadar etkili olduklarını söyleyebilmek çok güç.
Fenerbahçe sezona zor bir fikstür ile başladı. Gazişehir ile
sezonun ilk maçını yaptıktan sonra önce Başakşehir deplasmanına gitti ardından
da iç sahada Trabzonspor ile oynadı. Milli maç arasından sonra Alanyaspor
deplasmanına gidip, içeride Ankaragücü ile oynadı ve son olarak Galatasaray
deplasmanına gitti. Fenerbahçe bu zor fikstürde oynadığı 6 maçtan 11 puan
çıkarttı ve taraftarlarını memnun etmeyi başardı. Özellikle Ersun Yanal’ın iç
sahada oynattığı press’e dayalı hücum futbolu taraftarların takdirini
kazanmıştı. Galatasaray maçında oyuncuların sakatlık ve ceza durumlarından
dolayı, Kanatlarda Tolga ve Ozan Tufan oynadıktan sonra bir sonraki hafta
oynanan Antalyaspor maçında da bu oyuncuları kanatta deneyen Ersun Yanal
başarılı olamadı ve 7. Haftada Kadıköy’de Antalyaspor karşısında beklenmeyen
bir mağlubiyet geldi. Denizlispor deplasmanında alınan 2-1’lik galibiyet ve
ardından Konyaspor karşısında alanın 5-1’lik net galibiyet ile Fenerbahçe
tekrardan şampiyonluk adayı olduğunu rakiplerine göstermiş oldu. Deplasmanda
Kayserispor’a beklenmedik bir şekilde 1-0 mağlup olan Fenerbahçe iç sahada
Kasımpaşa’yı 3-2 yenmeyi başardı. Ardından deplasmanda puan kazanma konusunda
sorunlar yaşamaya devam eden Fenerbahçe Malatyaspor ve Göztepe ile berabere
kaldı. Kadıköy’de Gençlerbirliği’ni 5-2’lik net bir skorla geçen Fenerbahçe
ardından lig lideri Sivasspor deplasmanına gitti. Sivasspor’a karşı yanlış bir
oyun anlayışıyla sahada olan Fenerbahçe beklemediği bir mağlubiyet aldı.
Sivasspor’un geçiş oyunlarına bir türlü tepki veremediği için maç aslında daha
da farklı bir sonuçla da tamamlanabilirdi. Deplasmandaki Sivasspor
yenilgisinden sonra Kadıköy’de Beşiktaş’ı 3-1’lik hem iyi oyun hem de iyi
skorla geçen Fenerbahçe ilk yarının son haftasında Çaykur Rizespor
deplasmanında Jailson’un 40 metreden attığı müthiş gol ile 2-1 kazanmasını
bildi. Fenerbahçe son haftalardaki yükselişiyle beraber ligin ilk yarısında
lider Sivasspor’un 6 puan gerisinde 31 puanla 4. Sırada tamamladı. İç sahada 8
maçta 19 puan toplamasına rağmen deplasman karnesi oldukça kötü durumda 9 maçta
sadece 12 puan kazanabildi. Durumun böyle olmasındaki en büyük sebep, iç sahada
oynanan futbol ile deplasmanda oynanan futbolun aynı kalitede olmaması. Elbette
modern futbol ile bazı alışkanlıklar değişmeye başladı. Anadolu kulüpleri de
yabancı sayısındaki artıştan sonra daha kaliteli ve rekabetçi kadrolar kurmaya
başladı lakin şampiyonluk isteyen takımların deplasmanda daha iyi performans
vermeleri de gerekiyor. Fenerbahçe sezonun ilk yarısında özellikle iç sahada
topa hükmeden, rakibe ön alanda baskı yapan ve topu kazandığı anda direkt
hücuma çıkan oyun yapısını deplasman maçlarında bir türlü göremedi. Deplasmanda
daha fazla kanat oyunlarına özen gösterip, geçiş oyunlarından pozisyon üretmeye
çalışan veya duran toplara daha fazla önem veren bir yapıdaydı. O yüzden de
deplasman karnesi biraz daha güçsüz kaldı. Fenerbahçe’nin en büyük avantajı ise
ikinci yarıda iç sahada daha fazla maç oynayacak olması ve gideceği
deplasmanlarda rakiplerinin nispeten daha güçsüz durumda olmaları.
Bence Fenerbahçe’nin devre arasında en az üç takviye yapması
gerekiyor. Stoper, Sol bek ve her iki kanatta da oynayabilecek bir kanat
forvet. Stoper için Frankfurt’tan Simon
Falette transferi yapıldı. Ne kadar başarılı olabileceğini zaman gösterecek
lakin Bundesliga’da iki sezonda 8 maça çıkmış olması büyük bir soru işareti,
fiziksel ve zihinsel olarak nasıl performans göstereceğini tam olarak
bilemiyoruz. Sol bek konusunda Ricardo Rodriguez’in adı geçiyor. Bu sezon
Milan’da yeteri kadar forma şansı bulamamıştı kendisi ama Wolfsburg dönemindeki
özel performansını düşündüğümüz zaman gerçekten de çok etkili bir transfer
olabilir. Kanat forvet için, şuan da herhangi bir adayın ismini göremiyoruz.
Lakin Fenerbahçe şampiyonluk istiyorsa, Garry Rodrigues, Moses, Deniz ve Ferdi
rotasyonu kanatlar için henüz yeterli düzeyde değil. Moses yeteri kadar iyi
seviyede bir hücumcu değil, Deniz ve Garry Rodrigues’in performansı inişli
çıkışlı ve Ferdi’nin de yeteri kadar tecrübesi olmadığı için her maç üst seviye
performans verebileceğini düşünmüyorum bu yüzden de kanada bir takviye gerektiğini
düşünüyorum.
Fenerbahçe’nin ikinci yarıda neleri daha iyi yapması
gerektiğine bakarsak, öncelikle deplasman sorununu çözmesi gerekiyor. İç sahada
oyunu domine eden, rakibin oynamasına izin vermeyen, yüksek tempo yapıp, hücum
futbolunu sonuna kadar izlettiren Fenerbahçe deplasmanda da bu performansına
tıpa tıp benzer olmasa da yakın bir oyun ortaya koyup galibiyet alması
gerekiyor. Muriqi şuana kadar beklentilerin çok üstünde bir performans
sergiledi lakin Kruse sezon başında gösterdiği çıkışın ardından sezon
ortasından sonuna kadar büyük düşüş içersinde kendisini toparlaması gerekiyor. Ersun
Yanal’ın stoper tandemini de çok iyi seçmesi gerekiyor. Zanka ve Rami’nin
Fenerbahçe’ye verebileceği çok fazla bir şey olmadığını görüyoruz. Sadık’ın da
uzun süreli bir sakatlığı var. Bu durumda Falette, Jailson ve Serdar Aziz
dışında pek fazla da alternatif kalmıyor. Ersun Yanal U19 takımında forma giyen
Okan Turp’u bir şekilde 21 Kişilik kadroya alması gerekiyor. Eğer ki Fenerbahçe
deplasman sorununu çözerse ve savunmadaki formsuzluğunu üstünden atarsa
şampiyonluk için şansının çok yüksek olduğunu düşünüyorum. Ligin ikinci
yarısında şampiyonluk yarışındaki takımlar arasında fikstürü en kolay olan
takım Fenerbahçe.
Yorumlar
Yorum Gönder