Fenerbahçe-Ankaragücü; İyi Futbol İyi Futbolcularla Oynanır
Aytemiz Alanyaspor deplasmanında hatalarla gelen mağlubiyetin ardından taraftarını hayal kırıklığına uğratan Fenerbahçe, 5. haftada evinde Ankaragücü ağırladı. Maça 16. Dakikada gelen bir hatayla kalesinde gol görerek başlasa da geri dönüp 2-1’lik bir skorla evinde üç puanı aldı.
Futbolda çok temel ve bana göre çok altın bir kural vardır; İyi futbol iyi futbolcularla oynanır. Ancak Fenerbahçe savunma konusunda iyi futbolculardan oluşmadığını geçen hafta olduğu gibi bu hafta da gösterdi.
Bugün sahada kendi futbol felsefesine dönen, sezon başından beri gördüğümüz topa sahip olma oyununu oynayan ve hücumunu kanat organizasyonlarıyla olgunlaştırmaya çalışan bir Fenerbahçe vardı. Ancak maçı ilk yarı ve ikinci yarı olarak ele alacaksak ilk yarıda Fenerbahçe topa sahip olabilen ama üretemeyen ve maçın başında yakaladığı pozisyonlar hariç 3. Bölgede etkili olamayan bir takımdı. Ankaragücü’nün birinci golüne yani 16. Dakikaya kadar sol kanattan hücum yapmayı amaçlayan Fenerbahçe, Ankaragücü’nün kanatları etkili kapatmasından dolayı sonuç alamadı ve rakibini itmeyi başaran Ankaragücü 16. dakikada Rami’nin acemice üst üste iki hatasının ardından cezayı kesti. Golden sonra baskıyı devam ettiren Ankaragücü 20 ve 23. dakikalarda iki tane sarı kart gördü ve iki kart da sol kanatta yapılan faullerden geldi.
Bu dakikalarda Ankaragücü’nün gördüğü sarı kartlar Fenerbahçe’yi bir nebze de olsa rahatlattı ve Gustavo’nun geride Tolga’nın ilerde olduğu orta saha kurgusu Fenerbahçe’nin 3. Bölgeye daha rahat gitmesine ve orada daha kalabalık olmasına olanak sağladı. Böylece Gustavo’nun uzun paslarıyla ya da Tolga’nın orta sahada köprü görevi görmesiyle Fenerbahçe topu kanatlara rahat bir şekilde taşıyabilecekti ama bu sefer de Tolga’nın ilk yarı performansı bunu kısmen engelledi. Ancak yine de kornerden oluşan bir karambolde Fenerbahçe durumu eşitlemeyi başardı ve bir nebze de olsa soyunma odasına moralli gitti.
İkinci yarı Gary Rodriguez’in sakatlanmasıyla oyuna Emre girdi. Emre’nin girişiyle Fenerbahçe topu ayağında daha rahat tutuyor ve kanatlara topu daha rahat dağıttı ve rakibini hataya zorlayabildi. İkinci yarı Ozan Tufan’ın performansı da maç adına belirleyici oldu ve Fenerbahçe hücumlarının büyük bir kısmı sağ kanattan gerçekleşti. Rakibini 75. Dakikaya kadar boğan Fenerbahçe, rakibini hataya zorladı ve orta sahada kapılan topta rakip savunmayı hazırlık yakaladı. Kruse’nin güzel pasında Vedat Muriqi topu boş kaleye ağlara gönderdi.
Fenerbahçe için bugün 3 puan kritikti ancak taraftarın memnun edici bir galibiyet gelmedi. Arka dörtlüsü geçen hafta sıkça haklı bir şekilde eleştirilen ve hatalarla Alanya deplasmanında üç puan bırakan Fenerbahçe, kendi evinde maçın başında yine kendi hatasından dolayı bir gol gördü ancak geri dönmeyi başararak üç puanı aldı ve bir tehlike atlattı. Yola şampiyonluk parolasıyla çıkılmışken bunun planlaması neye göre yapıldı? Stoper eksikliği transfer sezonundan beri belli olmasına rağmen transferin son günlerinde eksiklik tamamlandı ancak eksiklik gerçekten tamamlandı mı? Diğer bir yandan sol bekte beklenenden daha yüksek bir performans gösteren Dirar, Ersun Yanal’ın istediği hücum beki mi? Eğer öyleyse ki ben hiç sanmıyorum, bugün Dirar’ın sol kanatta kaç kere çizgiye indi ve yaptığı ortaların kaçı ceza sahasında Fenerbahçeli bir oyuncuyla buluştu? Dört ortadan bir tanesi isabetli. Hoca bu sorular hakkında ne düşünüyor tabi ki de net bir biçimde bilemeyiz ancak bana ikinci yarı Adil Rami-Jailson değişikliği kafasında oldukça soru işareti olduğunu anlatıyor.
Bu tarz soruların ardından Ozan’ın performansı ve hırsı, Gustavo- Emre ikilisinin oyuna nasıl hakimiyet getirdiği, Isla iyileştiğinde orta sahada Emre’ye dinlenme fırsatının doğması ve Ozan- Gustavo ikilisinin çok daha tempolu bir orta saha haline geleceği gibi pozitif özellikler Fenerbahçe adına umut kaynağı. Ancak yukarıda belirttiğim sorular Fenerbahçe’ye sorun çıkaracak mı yoksa Ersun Yanal sorun çözmede başarılı mı olacak onu zaman gösterecek. Belki de önümüzdeki hafta Türk Telekom Stadyumu’nda oynanacak Galatasaray derbisi bu sorulara cevap niteliğinde olacak…
Futbolda çok temel ve bana göre çok altın bir kural vardır; İyi futbol iyi futbolcularla oynanır. Ancak Fenerbahçe savunma konusunda iyi futbolculardan oluşmadığını geçen hafta olduğu gibi bu hafta da gösterdi.
Bugün sahada kendi futbol felsefesine dönen, sezon başından beri gördüğümüz topa sahip olma oyununu oynayan ve hücumunu kanat organizasyonlarıyla olgunlaştırmaya çalışan bir Fenerbahçe vardı. Ancak maçı ilk yarı ve ikinci yarı olarak ele alacaksak ilk yarıda Fenerbahçe topa sahip olabilen ama üretemeyen ve maçın başında yakaladığı pozisyonlar hariç 3. Bölgede etkili olamayan bir takımdı. Ankaragücü’nün birinci golüne yani 16. Dakikaya kadar sol kanattan hücum yapmayı amaçlayan Fenerbahçe, Ankaragücü’nün kanatları etkili kapatmasından dolayı sonuç alamadı ve rakibini itmeyi başaran Ankaragücü 16. dakikada Rami’nin acemice üst üste iki hatasının ardından cezayı kesti. Golden sonra baskıyı devam ettiren Ankaragücü 20 ve 23. dakikalarda iki tane sarı kart gördü ve iki kart da sol kanatta yapılan faullerden geldi.
(Ankaragücü’nün ikinci bölgede yaptığı baskı planı)
Bu dakikalarda Ankaragücü’nün gördüğü sarı kartlar Fenerbahçe’yi bir nebze de olsa rahatlattı ve Gustavo’nun geride Tolga’nın ilerde olduğu orta saha kurgusu Fenerbahçe’nin 3. Bölgeye daha rahat gitmesine ve orada daha kalabalık olmasına olanak sağladı. Böylece Gustavo’nun uzun paslarıyla ya da Tolga’nın orta sahada köprü görevi görmesiyle Fenerbahçe topu kanatlara rahat bir şekilde taşıyabilecekti ama bu sefer de Tolga’nın ilk yarı performansı bunu kısmen engelledi. Ancak yine de kornerden oluşan bir karambolde Fenerbahçe durumu eşitlemeyi başardı ve bir nebze de olsa soyunma odasına moralli gitti.
( Tolga Ciğerci ve Gustavo’nun orta saha dağılımı.)
Fenerbahçe için bugün 3 puan kritikti ancak taraftarın memnun edici bir galibiyet gelmedi. Arka dörtlüsü geçen hafta sıkça haklı bir şekilde eleştirilen ve hatalarla Alanya deplasmanında üç puan bırakan Fenerbahçe, kendi evinde maçın başında yine kendi hatasından dolayı bir gol gördü ancak geri dönmeyi başararak üç puanı aldı ve bir tehlike atlattı. Yola şampiyonluk parolasıyla çıkılmışken bunun planlaması neye göre yapıldı? Stoper eksikliği transfer sezonundan beri belli olmasına rağmen transferin son günlerinde eksiklik tamamlandı ancak eksiklik gerçekten tamamlandı mı? Diğer bir yandan sol bekte beklenenden daha yüksek bir performans gösteren Dirar, Ersun Yanal’ın istediği hücum beki mi? Eğer öyleyse ki ben hiç sanmıyorum, bugün Dirar’ın sol kanatta kaç kere çizgiye indi ve yaptığı ortaların kaçı ceza sahasında Fenerbahçeli bir oyuncuyla buluştu? Dört ortadan bir tanesi isabetli. Hoca bu sorular hakkında ne düşünüyor tabi ki de net bir biçimde bilemeyiz ancak bana ikinci yarı Adil Rami-Jailson değişikliği kafasında oldukça soru işareti olduğunu anlatıyor.
Bu tarz soruların ardından Ozan’ın performansı ve hırsı, Gustavo- Emre ikilisinin oyuna nasıl hakimiyet getirdiği, Isla iyileştiğinde orta sahada Emre’ye dinlenme fırsatının doğması ve Ozan- Gustavo ikilisinin çok daha tempolu bir orta saha haline geleceği gibi pozitif özellikler Fenerbahçe adına umut kaynağı. Ancak yukarıda belirttiğim sorular Fenerbahçe’ye sorun çıkaracak mı yoksa Ersun Yanal sorun çözmede başarılı mı olacak onu zaman gösterecek. Belki de önümüzdeki hafta Türk Telekom Stadyumu’nda oynanacak Galatasaray derbisi bu sorulara cevap niteliğinde olacak…
TWİTTER : @SİRSTEVİE8
Yorumlar
Yorum Gönder