Alan Shearer VS Michael Owen
Öncelikle Ağustos 2005'e gitmemiz gerekiyor. Newcastle, £17m karşılığında Owen'ı transfer etmiş ve kulüp rekoru kırmıştı. Owen, Siyah-Beyazlılarla 4 yıllık sözleşme imzalamıştı. Yıldız golcü, haftalık 120.000 pound ile ligin en çok kazanan oyuncularından biri olacaktı.
Owen ayrıca, Newcastle'a hiçbir zaman gelmek istemediğini ve bu transferden hâlen pişmanlık duyduğunu otobiyografisinde belirtiyor. Owen, bu transferin kariyeri için bir gerileme olduğunu düşünüyor. Yıldız isim, kalbinin Liverpool'a dönmek için attığını ifade ediyor. Gelelim ikilinin arasını bozan 2008/09 sezonuna. Newcastle, 1993/94'ten itibaren aralıksız olarak Premier League'de mücadele ediyordu ve bu süreçte ligin en güçlü ekiplerinden birisi olmayı başarmıştı. Kuzeydoğu ekibi için 08/09 sezonu, kendi PL tarihleri adına en zor sezondu. Sezona önce Keegan ile başlanmış, ardından onun istifası sonrası Joe Kinnear göreve getirilmişti. Yönetim, bitime 8 maç kala Kinnear'ı gönderdi ve yerine kulüp efsanesi Alan Shearer'ı getirdi.
İkili arasındaki ipler, Shearer'ın kulübe menajer olarak dönüşüyle koptu. Sakatlıklarla boğuşan takım kaptanı Michael Owen'ın sözleşmesi sezon sonunda bitiyordu ve Shearer'ın, takımı ligde tutmak için ona ihtiyacı vardı. O dönem kulübün fizyoterapisti olan Paul Ferris, Owen'ın Newcastle'ı nasıl yarı yolda bıraktığını şöyle açıklıyor:
Ferris: "Kulüp doktoru, fizyoterapistler, Owen ve ben birlikte sağlık ofisinde oturuyorduk. Michael'ı severdim ve onu iyi bir profesyonel olarak görürdüm. Antrenmandan sonra kasıklarında ağrı olmasına dair şikayette bulundu. Geçirdiği kas sakatlıkları sebebiyle kariyeri alt üst olmuştu. Bu yüzden onun böyle tedbirli davranmasını kesinlikle anlıyordum. O bölgeyi taradık ve hiçbir şey bulamadık. Bu iyi bir haberdi. Her neyse, bu bir kas sakatlığı değildi. En büyük umudumuz, en iyi golcümüzün sezonun son iki maçında gol atmasıydı. Önce Michael ile konuştum:
Ferris: "Fulham maçına (soTarama sonuçları temiz çıktından bir önceki maç) hazır olabileceğini düşünüyor musun? Sezonun en kritik maçı ve galibiyet almak ligde kalmamız için yetebilir."
Owen: "Dürüst olmam gerekirse emin değilim. Çok kötü hissetmiyorum ancak sözleşmem sezon sonunda bitiyor. Eğer sakatlanırsam başka bir takımla anlaşamam." Ferris: "Verdiği cevaba şaşırdım. Onunla aynı düşünceleri paylaşmıyordum.Fakat şu an bizimle bir sözleşmen var, Michael. O da benim sözlerimi beğenmemişti. Bu konu hakkında Alan (Shearer) ile konuşmak istiyorum, dedi. Eğildim ve işaret ettim. Alan ile konuşabilirsin, o burada Gösterdiğim yere baktı ve "O kabinde mi?" diye sordu. İşte şimdi tam anlamıyla afallamıştı."
Bu gelişme üzerine Michael Owen, Fulham maçının kadrosuna dahil edilmedi ve Newcastle karşılaşmadan yenik ayrıldı. Siyah-Beyazlılar, son hafta öncesi ateş hattında yer alıyordu.
"Dinle Alan. Bence en iyisi beni yedek başlatman. İhtiyacın olursa beni oyuna sür. Sakatlığım tekrarlarsa ceza sahası çevresinde beklerim ve şansın gelmesini umarız."
Karşılaşmayı 1-0 kaybeden Newcastle, küme düştü. Hem Shearer hem de Owen kulüpten ayrıldı. Bu olayın ardından iki ismin arası bozuldu. Her ikisi de takımın küme düşmesinden birbirlerini sorumlu tuttular. 10 yıl sonra olaylar daha şiddetli şekilde gündeme geldi. Kısa süre önce Shearer, Owen'ın "Kendimi Newcastle taraftarına kanıtlamam gerekmiyor." söylemine cevap verdi. Shearer, Owen'ın kariyerinin son 7 yılında emekli olmayı beklediğini söylediği bir videoyu paylaşıp, "Evet Michael. Sen haftalık 120.000 pound kazanırken biz de öyle düşünüyorduk." dedi. Owen'ın buna yanıtı ise gecikmedi. "Newcastle'a, göründüğün kadar sadık olduğunu düşünmüyorum. Bobby Robson döneminde oynama sürelerin azaldığı için takımdan ayrılmaya çalışmıştın ve neredeyse Liverpool'a gidiyordun."
Newcastle taraftarı elbette Shearer'ı destekliyor. Olayların perde arkasını anlatmaya çalıştım. Yeni gelişmeler olursa buradan aktaracağım. Şu an en büyük isteğim Owen'ın otobiyografisinin, Türkçeye çevrilip ülkemizde satılması. Bu sayede isteyen herkes kitabı alabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder