PREMİER LİG ANALİZ | 3. HAFTA
Newcastle United Türkiye hesabı admini Utku Sümeroğlu, Premier Lig'in 2. haftasında oynanan bütün karşılaşmaları tek tek ele alarak analiz etti.
ASTON VILLA 3 PUANLA TANIŞTI
Aston Villa 2-0 Everton
Seyirci: 41.922
Premier League'de haftanın açılış karşılaşmasını Aston Villa kazandı. Birmingham ekibi, cuma akşamı oynanan maçta Wesley ve El Ghazi ile sonuca gitti.
Yaz aylarında birçok transfer yapan Aston Villa'da doğru kadro ve sistem arayışı sürüyor. İlk iki maçını kaybeden Bordo-Mavililerde menajer Dean Smith, bu hafta skora etki edecek önemli değişiklikler yaptı. Takımın sağ tarafını komple değiştiren Smith, arkada Frederic Guilbert'e, onun önünde ise Jota'ya şans verdi. Bu ikili hem savunmada hem de hücumda iyi iş çıkarttı. Jota, Everton'ın sol beki Digne üzerinde baskı kurarak Fransız oyuncunun hücumdaki etkinliğini azalttı. İspanyol oyuncu, Wesley'nin golünde müthiş bir asiste imza attı ve maçın kilit isimlerinden biri olmayı başardı.
Özellikle Iwobi'nin oyuna dahil olmasıyla birkaç çok net fırsat yakalayan konuk ekip, net bir golcü eksikliğini bu maçta da hissetti. Calvert-Lewin, en ileri uç için uygun görünmüyor. Moise Kean ise oyuna girdikten sonra etkiliydi ancak artık takıma tamamen adapte olup, sahaya ilk 11'de çıkmalı. Everton'da bazı önemli transferlerin geç zamanda gerçekleşmesi karmaşıklığa yol açıyor. Önümüzdeki dönemde ilk 11'e monte edilebilecek isimler henüz buna hazır olmadıkları için Everton, önemli güçlerinden mahrum kalıyor.
Son olarak, Aston Villa maç boyunca orta sahaya hakim olan taraftı. Bu da, Everton'ın merkezden hücum etmesini zorlaştırdı ve ev sahibi tarafın buradan önemli şanslar bulmasını sağladı.
* Everton'da milli oyuncumuz Cenk Tosun, bu maçın kadrosunda yer almadı.
CHELSEA'NIN YÜZÜ SONUNDA GÜLDÜ
Norwich City 2-3 Chelsea
Seyirci: 27.032
İyi futbol oynamasına karşın bir türlü son hamleyi yapamayan Chelsea, Norwich deplasmanında 3 puanın sahibi oldu. Carrow Road'daki zorlu sınavı başarıyla geçen Londra ekibi, kazanamama konusundaki psikolojik eşiği aşmayı başardı.
UEFA Süper Kupa maçında kaçırdığı penaltı ile ırkçı saldırılara maruz kalan Tammy Abraham, olması gerektiği gibi herkes tarafından büyük destek görmüştü. Genç yıldız, bu "yüz karalarına" gereken cevabı sahada verdi. Tammy, Chelsea adına 2 gol kaydederek takımını sırtladı.
Gençler ile tecrübelileri harmanlayarak bir kadro oluşturan Lampard'ın ekibi için şaha kalkma vakti gelmiş olabilir. Yine de, Chelsea'nin bir geçiş süreci yaşadığını ve bu sezon için fazla bir beklentiye girmemek gerektiğini belirtmeliyim.
Newcastle karşısında aldığı görkemli galibiyetin ardından Norwich, bu maçta da hücumda etkiliydi. Kanaryalar, önde Chelsea savunmasını aşmayı başarsalarda geride kalite yetersizliğinin kurbanı oldular. Norwich, hücumda ne kadar güçlüyse savunmada bir o kadar zayıf görünüyor. Rakiplerini saldırı gücü ile zorlayan ev sahibi ekip, bu savunma anlayışıyla maçları kazanmakta oldukça zorlanacaktır. Dış sahada kendilerini sert maçlar bekliyor. Oynadığı maçlarda toplam 14 gol gerçekleşen Norwich, bu alanda ligin ilk basamağında (6 atılan, 8 yenilen).
LEICESTER SIRALAMADA TIRMANIYOR
Sheffield United 1-2 Leicester City Seyirci: 30.079
Ligde oynadığı ilk iki karşılaşmadan beraberlikle ayrılan Leicester City, 3. maçında deplasmanda Sheffield United'ı mağlup etti. Tilkiler, bu sonuçla haftayı 4. sırada tamamladı.
Maçın ardından açıklamalarda bulunan Sheffield United menajeri Chris Wilder, kazanmayı hak etmediklerini ve daha iyi olan tarafın galip geldiğini ifade etti. Göreve geldiği 2016 yılından beri 3'lü savunma sistemini kullanan ve bunu kendince özelleştiren Wilder, takımı için bu doğrultuda eklemeler yapıyor. Premier League'in yeni takımı, bu düzen çerçevesinde oyununu geliştirmeye çalışıyor. Ev sahibi ekibin rekor transferi Oliver McBurnie, Sheffield United formasıyla ilk golünü kaydetti.
Sheffield United, oturmuş yapısı sayesinde sağlam bir görüntü versede her pozisyonda kalite eksikliği yaşıyor. Kadrolarında Premier League seviyesinde çok az oyuncu mevcut. Ligde kalmak istiyorlarsa kendi yıldızlarını yaratmalılar veya devre arasında kesenin ağzını biraz açmalılar.
Leicester City'de ise işler rayına oturmuş görünüyor. Sheffield Wednesday taraftarı olan ve hafta boyunca bu maça özel olarak hazırlanan Jamie Vardy, attığı güzel golle Bramall Lane'deki rakip takım taraftarını etkisiz hâle getirdi. Bir diğer yıldız James Maddison'ın müthiş performansı, konuk ekip için oldukça belirleyici oldu. Yıldız oyuncu, Vardy'ye yaptığı mükemmel asistin yanı sıra takımını çok doğru şekilde yönetti ve Leicester ataklarını şekillendirdi. Geçtiğimiz sezon West Bromwich'e kiralanan ancak yükselen performansının ardından kış aylarında Leicester'a çağrılan Harvey Barnes, bu sezona Brendan Rodgers'ın ekibinde başladı. Barnes, attığı şık golle Leicester'ı galibiyete taşıdı. Genç oyuncunun önümüzdeki haftalarda ilk 11'de sahaya çıkması şaşırtıcı olmayacaktır.
Milli oyuncumuz Çağlar Söyüncü, bu maçta 90 dakika sahada kaldı. Hücuma çıkışlarda yaptığı bazı pas hataları dışında sorunsuz oynayan Çağlar, etkileyici performansını bir de ilginç şekilde asist yaparak süsledi.
CRYSTAL PALACE, OLD TRAFFORD'DAN ZAFERLE AYRILDI
Manchester United 1-2 Crystal Palace
Seyirci: 73.454
Manchester United'da kademe kademe düşüş yaşanıyor. İlk maçında Chelsea'yi şaşaalı bir şekilde mağlup eden Kırmızı Şeytanlar, önce Wolves ile berabere kaldı, ardından evinde Crystal Palace'a mağlup oldu.
Kontra ataklarla etkili olmaya çalışan Crystal Palace, 32. dakikada Jordan Ayew'le öne geçti. Uzun süre kilidi açmaya çalışan Solskjaer'in öğrencileri, 70. dakikada Rashford'ın ayağından bir penaltı kaçırdı. 89. dakikada Daniel James, harika bir gol atarak Manchester United için 1 puanı kurtarmış görünüyordu ancak uzatma anlarında sahneye van Aanholt çıktı. Pogba'nın çıkarken kaptırdığı topta hızlı bir atak geliştiren Palace, van Aanholt ile yeniden öne geçti ve maçı kazandı.
Sheffield United yenilgisinin ardından ilk 11'de 4 değişiklik yapan Roy Hodgson, bu maç için kusursuz bir plan hazırladı ve maçı ekibine kazandırdı. 4-4-2'den 4-5-1'e sert bir geçiş yapan deneyimli menajer, ön alanda Zaha'yı kanada çekip, Ayew'i en ileri uçta değerlendirdi. Sol tarafta Jeffrey Schlupp ile takım savunmasını güçlendiren Hodgson, Benteke, Townsend ve Meyer gibi isimlere ilk 11'de şans vermedi.
Manchester United'da ise bitiricilik ve penaltı atamama sorunu devam ediyor. Bunların yanında savunmada da çok ciddi zaaflar bulunuyor. Son 2 maçta 2 kritik penaltı kaçıran Man Utd, kağıt üzerinde en az 4 puan kaybetti. Defansta Harry Maguire, büyük sıkıntıları halletmiş görünüyor. Onun partneri Lindelöf'te ise önemli sorunlar mevcut. İsveçli milli oyuncu, bir türlü isteneni veremiyor ve takımı hedeflerine taşıyabilecek bir isim değil. Bailly'nin yaşadığı uzun sakatlık sonrası Manchester United'ın kış aylarında iyi bir stoper ve iyi bir santrfor alması zorunlu görünüyor.
GÜNEYLİLERİN MAÇINDA SOUTHAMPTON KAZANDI
Brighton 0-2 Southampton
Seyirci: 30.019
İki güney takımının karşılaşmasında Southampton, deplasmanda Brighton'ı mağlup etti. Konuk ekibin gollerini Moussa Djenepo ve Nathan Redmond kaydetti.
Karşılaşmaya Brighton'lı Florin Andone'nin yaptığı sert faul ve gördüğü kırmızı kart damga vurdu. Rumen oyuncu, 30. dakikada Yann Valery'ye berbat bir müdahalede bulundu ve oyundan atıldı. Bu dakikaya kadar dengeli giden oyun, giderek Southampton'ın hakimiyetine girdi. İlk yarıda rakibini tutan Azizler, ikinci yarıda onları tamamen durdurdu ve skoru lehine çevirdi.
53. dakikada oyuna dahil olan ve 55'te harika bir gol atan Djenepo, oyunda kaldığı süre boyunca oldukça etkiliydi. Maça 4-2-2-2 sistemiyle çıkan konuk ekipte öndeki ikili Che Adams ve Danny Ings iyi değildi. Takımı, Redmond, Djenepo ve Boufal gibi isimler sırtladı. Ryan Bertrand'ın sakatlığı sebebiyle sol bekte oynayan stoper orijinli Kevin Danso, o pozisyonda çok rahat görünmesede yeterli bir performans sergiledi. Orta sahada Oriol Romeu, takımı hücuma taşıyan isim olamasada işin savunma kısmında gayet iyiydi. Southampton'da ciddi sorunlar devam ediyor fakat bu galibiyet onlara derin bir nefes aldırdı.
Brigton için ise söylenecek pek fazla bir şey yok. Andone'nin kırmızı kartı olmasa Martılar'ı kazanmaya daha yakın görüyordum. Takım, Graham Potter ile her geçen gün gelişim gösteriyor. Önümüzdeki 5 haftada Man City, Newcastle ve Chelsea deplasmanlarına gidip, içeride Burnley ve Tottenham ile karşılaşacak olan Brighton bu süreçte biraz zorlanabilir. Yine de, bu sezon her takıma karşı tehlikeli olacaklarını ve sürpriz sonuçlar alacaklarını düşünüyorum.
WEST HAM'DA SEBASTIAN HALLER HESABI AÇTI
Watford 1-3 West Ham United
Seyirci: 20.035
West Ham United, sezona kötü bir giriş yapan Watford'u deplasmanda 3-1'le geçti. Bu sonuçla West Ham puanını 4'e yükseltirken, Watford sıfır puanla son sırada kaldı.
Geçtiğimiz yıllarda ligin en rahat takımlarından biri olan ve düşme probleminden uzak dönemler geçiren Watford için bu sezon tehlike çanları çalıyor. İlk 3 maçında puan alamayan Watford, ligde puanı olmayan tek takım konumunda. Javi Gracia'nın öğrencilerinde kadro fazla değişmedi ancak oyun olarak geçtiğimiz sezonun uzağında görünüyorlar. Kalesinde kolay goller gören son FA Cup finalisti, ligde şu ana kadar yalnızca 1 gol atabilmiş durumda. Takımda şimdilik kadar öne çıkabilen hiçbir oyuncunun olmaması sorunları arttırıyor. Öte yandan, oyuna sonradan dahil olan rekor transfer Ismaïla Sarr ile Danny Welbeck, sahada kaldıkları süre boyunca etkisizlerdi. Javi Gracia ve ekibinin acil şekilde reaksiyon vermesi gerekiyor. Aski takdirde Watford için ipin ucu kaçabilir ve ateş hattından çıkmaları zor olabilir.
West Ham'da ise işler biraz daha yoluna girmiş durumda. Önceki maçta sakat olan Felipe Anderson ile Sebastian Haller takıma döndü. West Ham tarihinin en pahalı futbolcusu olan Haller, Premier League kariyerindeki ilk gollerini Watford karşısında buldu.
Londra ekibinin bir sonraki adımı atabilmesi için gereken zeminin oluştuğunu düşünüyorum. Dünya klasında bir menajer, yatırım yapmaya hevesli kulüp sahipleri, büyük bir stadyum, sadık bir taraftar kitlesi ve güçlendirilmiş bir kadro. Kulüp, bek pozisyonları gibi eksik olan bazı noktalara takviye yapıp, kilit oyuncularını elinde tutarsa 7. sırayı ele geçirip, ilk 6'nın kapısına dayanabilir.
ARSENAL HAFTANIN MAÇINDA ANFIELD'DAN ÇIKAMADI
Liverpool 3-1 Arsenal
Seyirci: 53.298
Premier League'de haftanın en büyük maçını Liverpool kazandı. Bu neticeyle Liverpool, 3/3'te yaptı ve liderliğini sürdürdü.
Arsenal sahaya 4 merkez oyuncusuyla, kanat oyuncuları olmadan çıktı. Önde Lacazette'i kesen Unai Emery, Nicolas Pepe ve Aubameyang'ı kullandı. Liverpool, ideal 11'le sahadaydı. Orta sahanın göbeğinde Henderson - Wijnaldum - Fabinho görev yaptı. Onların önünde ise Liverpool'un Muhteşem 3'lüsü sahadaydı. Beklerde Alexander-Arnold ve Robertson, kalede Adrian forma giydi. Stoper tandemini ise van Dijk - Matip ikilisi oluşturdu.
Arsenal, her ne kadar bu sene önemli bir yatırıp yapıp, Şampiyonlar Ligi'ne dönmeyi hedeflesede Liverpool'un hâlen birkaç adım gerisinde. Liverpool, her şeyden önce oturmuş kadrosu ve planı ile takım fark etmeksizin en ufak yanlışta cezayı kesiyor. Kırmızılar'da sistem öylesine kusursuz işliyor ki oyuncuların maçın her anında kullanabilecekleri alternatif oyun yöntemleri bulunuyor. Bu durum, hata payını en aza indirgiyor.
Arsenal açısından bu mağlubiyetin can sıkıcı bir tarafı yok. Topçular, saha içindeki arayışlarını sürdürmekte. Mevcut durumda Anfield deplasmanı, onlar için bir puanın bile ekstra olması anlamına geliyordu. Alınan bu mağlubiyet Emery'nin planlarını bozmayacaktır. İlerleyen haftalarda takımı için en makul sistemi bulacaktır. Şu an için ilk 2 haftada toplanması gereken 6 puanı aldılar. Olumsuz bir yorum yapmak haksızlık olur.
BOURNEMOUTH, MANCHESTER CITY'YE DİRENEMEDİ
Bournemouth 1-3 Manchester City
Seyirci: 10.486
Bournemouth, kendi evinde Manchester City'ye 3-1 mağlup oldu. Kirazlar'ın tek golünü müthiş bir frikik golü ile Harry Wilson kaydetti. Konuk ekip ise Agüero (2) ve Sterling ile sonuca gitti.
Manchester City bu maçta çok iyi oynamasada istediğini aldı ve evine 3 puanla döndü. Kalesinde zaman zaman pozisyonlar veren Man City, bu tehlikeleri en az hasarla atlattı. Bu karşılaşmada Manchester City için oyundan ziyade skor önemliydi. Guardiola'nın öğrencileri, kapanan rakip savunmayı açmayı başardı ve gereken sonuca ulaştı. Ligin son şampiyonunda takımın geneli ortalama bir performans sergiledi. Agüreo ve David Silva ise fark yaratan isimler oldular.
Bournemouth cephesi bu maç için kendi sistemleri yerine beklenildiği gibi kapanarak oynamayı tercih etti. Yedikleri goller, takımın oyunda dengeyi kurduğu ve rakibi durdurduğu zamanlarda geldi. Bu da, Bournemouth'un direncini kırdı ve Manchester City'ye teslim olmasına sebebiyet verdi. Özellikle 3-1'den sonra önemli şanslar bulan ve skoru önce 3-2'ye, ardından 3-3'e taşıma fırsatları yakalayan Bournemouth, bunları değerlendiremedi ve sahadan yenik ayrıldı. Bournemouth, oyunun hücum yönünü ne kadar iyi oynasada savunmada o kadar başarılı olamıyor. Bu takımın ana hedefi yıllardır ligde kalıcı olmaktı ve bunu başardılar. Artık oyunlarını geliştirme ve ilk 10'u zorlama zamanı. Eddie Howe, oyuna çok farklı açılardan bakabilen bir teknik adam. Bu yaz önemli oyuncularını takımda tutmayı başardı. Şimdi ise sistemi kuvvetlendirip, ilerleme vakti geldi!
3. HAFTANIN SÜRPRİZİ NEWCASTLE'DAN
Tottenham Hotspur 0-1 Newcastle United
Seyirci: 59.245
Newcastle United, geçtiğimiz haftadaki iç karartıcı performansın ardından pazar günü Tottenham'ı mağlup ederek herkesi şaşırttı.
Kuzeydoğu ekibi, harika işleyen oyun kurgusu ile Tottenham'ın tüm geçiş yollarını kapattı ve rakibine gol izni vermedi. Defans hattındaki 5'li değişmesede önlerinde oynayan Longstaff ile Hayden'ın, bir önceki maça oranla görev tanımları çok farklıydı. Steve Bruce, bu iki oyuncuyu sık sık stoperlerin önüne çekerek merkezden oluşabilecek tehlikeleri engellemeye çalıştı. Newcastle, maçı adeta çift beklerle oynadı. Almirón ve sakatlanan Saint-Maximin'in yerine dahil olan Atsu, müdafaa esnasında beklere yardıma geldiler. Konuk ekip, Tottenham ataklarında rakibini 11 kişiyle kendi yarı alanında karşıladı. İlk düdükten son düdüğe kadar disiplinden kopmayan Newcastle'da işini iyi yapmayan tek bir oyuncu dahi yoktu. Özellikle Paul Dummett, harika istatistiklerle oyunu sonlandırdı ve "Maçın Adamı" oldu. 28 kez topa dokunan Dummett, 12 defa Tottenham ataklarını savuşturdu. Galli savunma oyuncusu yaptığı 2 başarılı müdahale ile birlikte girdiği 4 ikili mücadelenin hepsini kazandı.
Sezona şampiyonluk hedefiyle başlayan Tottenham'da ise bu mağlubiyet oldukça sinir bozucu oldu. Pochettino'nun ekibi için "tırnakları yedirten" bir diğer durum ise Tottenham'ın kapanan savunmaları açmakta zorlanıyor oluşu. İlk hafta Aston Villa karşısında da aynı duruma düşen Harry Kane ve arkadaşları, düğümü maçın son anlarında çözmüştü. Bu kez daha dirençli bir rakiple puan savaşı verdiler ve sahadan eli boş ayrıldılar. Tottenham'ın, bu problemi çözmedikçe şampiyon olabilmesi ya da 3. sıranın ötesini görebilmesi çok zor görünüyor. Güncel duruma bakılırsa geçtiğimiz sezon 98 ve 97 puan toplayan Man City ile Liverpool'un, yine oraları zorlayacağı belirgin. Tottenham ise bu kayıpları yaşamaya devam ettiği müddetçe 75 puan bandında kalacaktır.
WOLVES'UN AKLI AVRUPA LİGİ'NDE
Wolverhampton 1-1 Burnley
Seyirci: 30.522
Hafta içinde Torino karşısında aldığı Play-Off zaferi ile Avrupa Ligi gruplarına bir adım daha yaklaşan Wolves, Premier League'de, Burnley'ye diş geçiremedi.
Karşılaşmanın ilk yarısında daha etkili olan taraf Burnley'di. Ashley Barnes ile bazı pozisyonlara giren konuk ekip, golü de yine aynı isimle buldu. Maç boyunca istediği oyunu sergileyemeyen Wolverhampton, 1 puanı Raul Jimenez'in 90+7'de attığı penaltı golü ile kurtardı.
Kurtlar'ın aklının Avrupa Ligi'nde olduğu açıkça görülüyor. Premier League'de oynadıkları ilk 3 maçın hepsinden beraberlikle ayrıldılar ve geçen sezonki etkilerinden uzaktalar. Burnley ise galibiyeti son anda kaçırmış olsada böyle bir deplasmandan alınan beraberlik onların hanesine artı puan olarak yazar. Burnley, Avrupa Ligi sebebiyle geçtiğimiz sezonun ilk kısmında zorlanmıştı. Şimdi aynı sorunu Wolves yaşıyor. Elbette Wolves'un kadrosu Burnley'den daha geniş ve kaliteli. İçinde bulundukları durumdan çıkmaları daha kolay görünüyor. Yine de ligde tam performans sergilemeleri için Avrupa Ligi'nin garantilenmesi ve camianın Premier League'e odaklanışını görmemiz gerekiyor. 40 yıl sonra Avrupa kupalarına dönmüş olmaları onları bu turnuva için heyecanlandırıyor.
Burnley ise bu sezona daha sağlam başladı ve ciddi bir problem yaşamadığı sürece küme düşme probleminden uzak olacak. Sean Dyche'ın grubu için ligi güvenli bölgede tamamlamak yeterli. Kulüp, Premier League'de kaldığı her sezon kasasına minimum 100 milyon sterlin koyuyor. Bu da, mütevazı bir ekip için olağanüstü bir miktar.
ASTON VILLA 3 PUANLA TANIŞTI
Aston Villa 2-0 Everton
Seyirci: 41.922
Premier League'de haftanın açılış karşılaşmasını Aston Villa kazandı. Birmingham ekibi, cuma akşamı oynanan maçta Wesley ve El Ghazi ile sonuca gitti.
Yaz aylarında birçok transfer yapan Aston Villa'da doğru kadro ve sistem arayışı sürüyor. İlk iki maçını kaybeden Bordo-Mavililerde menajer Dean Smith, bu hafta skora etki edecek önemli değişiklikler yaptı. Takımın sağ tarafını komple değiştiren Smith, arkada Frederic Guilbert'e, onun önünde ise Jota'ya şans verdi. Bu ikili hem savunmada hem de hücumda iyi iş çıkarttı. Jota, Everton'ın sol beki Digne üzerinde baskı kurarak Fransız oyuncunun hücumdaki etkinliğini azalttı. İspanyol oyuncu, Wesley'nin golünde müthiş bir asiste imza attı ve maçın kilit isimlerinden biri olmayı başardı.
Özellikle Iwobi'nin oyuna dahil olmasıyla birkaç çok net fırsat yakalayan konuk ekip, net bir golcü eksikliğini bu maçta da hissetti. Calvert-Lewin, en ileri uç için uygun görünmüyor. Moise Kean ise oyuna girdikten sonra etkiliydi ancak artık takıma tamamen adapte olup, sahaya ilk 11'de çıkmalı. Everton'da bazı önemli transferlerin geç zamanda gerçekleşmesi karmaşıklığa yol açıyor. Önümüzdeki dönemde ilk 11'e monte edilebilecek isimler henüz buna hazır olmadıkları için Everton, önemli güçlerinden mahrum kalıyor.
Son olarak, Aston Villa maç boyunca orta sahaya hakim olan taraftı. Bu da, Everton'ın merkezden hücum etmesini zorlaştırdı ve ev sahibi tarafın buradan önemli şanslar bulmasını sağladı.
* Everton'da milli oyuncumuz Cenk Tosun, bu maçın kadrosunda yer almadı.
CHELSEA'NIN YÜZÜ SONUNDA GÜLDÜ
Norwich City 2-3 Chelsea
Seyirci: 27.032
İyi futbol oynamasına karşın bir türlü son hamleyi yapamayan Chelsea, Norwich deplasmanında 3 puanın sahibi oldu. Carrow Road'daki zorlu sınavı başarıyla geçen Londra ekibi, kazanamama konusundaki psikolojik eşiği aşmayı başardı.
UEFA Süper Kupa maçında kaçırdığı penaltı ile ırkçı saldırılara maruz kalan Tammy Abraham, olması gerektiği gibi herkes tarafından büyük destek görmüştü. Genç yıldız, bu "yüz karalarına" gereken cevabı sahada verdi. Tammy, Chelsea adına 2 gol kaydederek takımını sırtladı.
Gençler ile tecrübelileri harmanlayarak bir kadro oluşturan Lampard'ın ekibi için şaha kalkma vakti gelmiş olabilir. Yine de, Chelsea'nin bir geçiş süreci yaşadığını ve bu sezon için fazla bir beklentiye girmemek gerektiğini belirtmeliyim.
Newcastle karşısında aldığı görkemli galibiyetin ardından Norwich, bu maçta da hücumda etkiliydi. Kanaryalar, önde Chelsea savunmasını aşmayı başarsalarda geride kalite yetersizliğinin kurbanı oldular. Norwich, hücumda ne kadar güçlüyse savunmada bir o kadar zayıf görünüyor. Rakiplerini saldırı gücü ile zorlayan ev sahibi ekip, bu savunma anlayışıyla maçları kazanmakta oldukça zorlanacaktır. Dış sahada kendilerini sert maçlar bekliyor. Oynadığı maçlarda toplam 14 gol gerçekleşen Norwich, bu alanda ligin ilk basamağında (6 atılan, 8 yenilen).
LEICESTER SIRALAMADA TIRMANIYOR
Sheffield United 1-2 Leicester City Seyirci: 30.079
Ligde oynadığı ilk iki karşılaşmadan beraberlikle ayrılan Leicester City, 3. maçında deplasmanda Sheffield United'ı mağlup etti. Tilkiler, bu sonuçla haftayı 4. sırada tamamladı.
Maçın ardından açıklamalarda bulunan Sheffield United menajeri Chris Wilder, kazanmayı hak etmediklerini ve daha iyi olan tarafın galip geldiğini ifade etti. Göreve geldiği 2016 yılından beri 3'lü savunma sistemini kullanan ve bunu kendince özelleştiren Wilder, takımı için bu doğrultuda eklemeler yapıyor. Premier League'in yeni takımı, bu düzen çerçevesinde oyununu geliştirmeye çalışıyor. Ev sahibi ekibin rekor transferi Oliver McBurnie, Sheffield United formasıyla ilk golünü kaydetti.
Sheffield United, oturmuş yapısı sayesinde sağlam bir görüntü versede her pozisyonda kalite eksikliği yaşıyor. Kadrolarında Premier League seviyesinde çok az oyuncu mevcut. Ligde kalmak istiyorlarsa kendi yıldızlarını yaratmalılar veya devre arasında kesenin ağzını biraz açmalılar.
Leicester City'de ise işler rayına oturmuş görünüyor. Sheffield Wednesday taraftarı olan ve hafta boyunca bu maça özel olarak hazırlanan Jamie Vardy, attığı güzel golle Bramall Lane'deki rakip takım taraftarını etkisiz hâle getirdi. Bir diğer yıldız James Maddison'ın müthiş performansı, konuk ekip için oldukça belirleyici oldu. Yıldız oyuncu, Vardy'ye yaptığı mükemmel asistin yanı sıra takımını çok doğru şekilde yönetti ve Leicester ataklarını şekillendirdi. Geçtiğimiz sezon West Bromwich'e kiralanan ancak yükselen performansının ardından kış aylarında Leicester'a çağrılan Harvey Barnes, bu sezona Brendan Rodgers'ın ekibinde başladı. Barnes, attığı şık golle Leicester'ı galibiyete taşıdı. Genç oyuncunun önümüzdeki haftalarda ilk 11'de sahaya çıkması şaşırtıcı olmayacaktır.
Milli oyuncumuz Çağlar Söyüncü, bu maçta 90 dakika sahada kaldı. Hücuma çıkışlarda yaptığı bazı pas hataları dışında sorunsuz oynayan Çağlar, etkileyici performansını bir de ilginç şekilde asist yaparak süsledi.
CRYSTAL PALACE, OLD TRAFFORD'DAN ZAFERLE AYRILDI
Manchester United 1-2 Crystal Palace
Seyirci: 73.454
Manchester United'da kademe kademe düşüş yaşanıyor. İlk maçında Chelsea'yi şaşaalı bir şekilde mağlup eden Kırmızı Şeytanlar, önce Wolves ile berabere kaldı, ardından evinde Crystal Palace'a mağlup oldu.
Kontra ataklarla etkili olmaya çalışan Crystal Palace, 32. dakikada Jordan Ayew'le öne geçti. Uzun süre kilidi açmaya çalışan Solskjaer'in öğrencileri, 70. dakikada Rashford'ın ayağından bir penaltı kaçırdı. 89. dakikada Daniel James, harika bir gol atarak Manchester United için 1 puanı kurtarmış görünüyordu ancak uzatma anlarında sahneye van Aanholt çıktı. Pogba'nın çıkarken kaptırdığı topta hızlı bir atak geliştiren Palace, van Aanholt ile yeniden öne geçti ve maçı kazandı.
Sheffield United yenilgisinin ardından ilk 11'de 4 değişiklik yapan Roy Hodgson, bu maç için kusursuz bir plan hazırladı ve maçı ekibine kazandırdı. 4-4-2'den 4-5-1'e sert bir geçiş yapan deneyimli menajer, ön alanda Zaha'yı kanada çekip, Ayew'i en ileri uçta değerlendirdi. Sol tarafta Jeffrey Schlupp ile takım savunmasını güçlendiren Hodgson, Benteke, Townsend ve Meyer gibi isimlere ilk 11'de şans vermedi.
Manchester United'da ise bitiricilik ve penaltı atamama sorunu devam ediyor. Bunların yanında savunmada da çok ciddi zaaflar bulunuyor. Son 2 maçta 2 kritik penaltı kaçıran Man Utd, kağıt üzerinde en az 4 puan kaybetti. Defansta Harry Maguire, büyük sıkıntıları halletmiş görünüyor. Onun partneri Lindelöf'te ise önemli sorunlar mevcut. İsveçli milli oyuncu, bir türlü isteneni veremiyor ve takımı hedeflerine taşıyabilecek bir isim değil. Bailly'nin yaşadığı uzun sakatlık sonrası Manchester United'ın kış aylarında iyi bir stoper ve iyi bir santrfor alması zorunlu görünüyor.
GÜNEYLİLERİN MAÇINDA SOUTHAMPTON KAZANDI
Brighton 0-2 Southampton
Seyirci: 30.019
İki güney takımının karşılaşmasında Southampton, deplasmanda Brighton'ı mağlup etti. Konuk ekibin gollerini Moussa Djenepo ve Nathan Redmond kaydetti.
Karşılaşmaya Brighton'lı Florin Andone'nin yaptığı sert faul ve gördüğü kırmızı kart damga vurdu. Rumen oyuncu, 30. dakikada Yann Valery'ye berbat bir müdahalede bulundu ve oyundan atıldı. Bu dakikaya kadar dengeli giden oyun, giderek Southampton'ın hakimiyetine girdi. İlk yarıda rakibini tutan Azizler, ikinci yarıda onları tamamen durdurdu ve skoru lehine çevirdi.
53. dakikada oyuna dahil olan ve 55'te harika bir gol atan Djenepo, oyunda kaldığı süre boyunca oldukça etkiliydi. Maça 4-2-2-2 sistemiyle çıkan konuk ekipte öndeki ikili Che Adams ve Danny Ings iyi değildi. Takımı, Redmond, Djenepo ve Boufal gibi isimler sırtladı. Ryan Bertrand'ın sakatlığı sebebiyle sol bekte oynayan stoper orijinli Kevin Danso, o pozisyonda çok rahat görünmesede yeterli bir performans sergiledi. Orta sahada Oriol Romeu, takımı hücuma taşıyan isim olamasada işin savunma kısmında gayet iyiydi. Southampton'da ciddi sorunlar devam ediyor fakat bu galibiyet onlara derin bir nefes aldırdı.
Brigton için ise söylenecek pek fazla bir şey yok. Andone'nin kırmızı kartı olmasa Martılar'ı kazanmaya daha yakın görüyordum. Takım, Graham Potter ile her geçen gün gelişim gösteriyor. Önümüzdeki 5 haftada Man City, Newcastle ve Chelsea deplasmanlarına gidip, içeride Burnley ve Tottenham ile karşılaşacak olan Brighton bu süreçte biraz zorlanabilir. Yine de, bu sezon her takıma karşı tehlikeli olacaklarını ve sürpriz sonuçlar alacaklarını düşünüyorum.
WEST HAM'DA SEBASTIAN HALLER HESABI AÇTI
Watford 1-3 West Ham United
Seyirci: 20.035
West Ham United, sezona kötü bir giriş yapan Watford'u deplasmanda 3-1'le geçti. Bu sonuçla West Ham puanını 4'e yükseltirken, Watford sıfır puanla son sırada kaldı.
Geçtiğimiz yıllarda ligin en rahat takımlarından biri olan ve düşme probleminden uzak dönemler geçiren Watford için bu sezon tehlike çanları çalıyor. İlk 3 maçında puan alamayan Watford, ligde puanı olmayan tek takım konumunda. Javi Gracia'nın öğrencilerinde kadro fazla değişmedi ancak oyun olarak geçtiğimiz sezonun uzağında görünüyorlar. Kalesinde kolay goller gören son FA Cup finalisti, ligde şu ana kadar yalnızca 1 gol atabilmiş durumda. Takımda şimdilik kadar öne çıkabilen hiçbir oyuncunun olmaması sorunları arttırıyor. Öte yandan, oyuna sonradan dahil olan rekor transfer Ismaïla Sarr ile Danny Welbeck, sahada kaldıkları süre boyunca etkisizlerdi. Javi Gracia ve ekibinin acil şekilde reaksiyon vermesi gerekiyor. Aski takdirde Watford için ipin ucu kaçabilir ve ateş hattından çıkmaları zor olabilir.
West Ham'da ise işler biraz daha yoluna girmiş durumda. Önceki maçta sakat olan Felipe Anderson ile Sebastian Haller takıma döndü. West Ham tarihinin en pahalı futbolcusu olan Haller, Premier League kariyerindeki ilk gollerini Watford karşısında buldu.
Londra ekibinin bir sonraki adımı atabilmesi için gereken zeminin oluştuğunu düşünüyorum. Dünya klasında bir menajer, yatırım yapmaya hevesli kulüp sahipleri, büyük bir stadyum, sadık bir taraftar kitlesi ve güçlendirilmiş bir kadro. Kulüp, bek pozisyonları gibi eksik olan bazı noktalara takviye yapıp, kilit oyuncularını elinde tutarsa 7. sırayı ele geçirip, ilk 6'nın kapısına dayanabilir.
ARSENAL HAFTANIN MAÇINDA ANFIELD'DAN ÇIKAMADI
Liverpool 3-1 Arsenal
Seyirci: 53.298
Premier League'de haftanın en büyük maçını Liverpool kazandı. Bu neticeyle Liverpool, 3/3'te yaptı ve liderliğini sürdürdü.
Arsenal sahaya 4 merkez oyuncusuyla, kanat oyuncuları olmadan çıktı. Önde Lacazette'i kesen Unai Emery, Nicolas Pepe ve Aubameyang'ı kullandı. Liverpool, ideal 11'le sahadaydı. Orta sahanın göbeğinde Henderson - Wijnaldum - Fabinho görev yaptı. Onların önünde ise Liverpool'un Muhteşem 3'lüsü sahadaydı. Beklerde Alexander-Arnold ve Robertson, kalede Adrian forma giydi. Stoper tandemini ise van Dijk - Matip ikilisi oluşturdu.
Arsenal, her ne kadar bu sene önemli bir yatırıp yapıp, Şampiyonlar Ligi'ne dönmeyi hedeflesede Liverpool'un hâlen birkaç adım gerisinde. Liverpool, her şeyden önce oturmuş kadrosu ve planı ile takım fark etmeksizin en ufak yanlışta cezayı kesiyor. Kırmızılar'da sistem öylesine kusursuz işliyor ki oyuncuların maçın her anında kullanabilecekleri alternatif oyun yöntemleri bulunuyor. Bu durum, hata payını en aza indirgiyor.
Arsenal açısından bu mağlubiyetin can sıkıcı bir tarafı yok. Topçular, saha içindeki arayışlarını sürdürmekte. Mevcut durumda Anfield deplasmanı, onlar için bir puanın bile ekstra olması anlamına geliyordu. Alınan bu mağlubiyet Emery'nin planlarını bozmayacaktır. İlerleyen haftalarda takımı için en makul sistemi bulacaktır. Şu an için ilk 2 haftada toplanması gereken 6 puanı aldılar. Olumsuz bir yorum yapmak haksızlık olur.
BOURNEMOUTH, MANCHESTER CITY'YE DİRENEMEDİ
Bournemouth 1-3 Manchester City
Seyirci: 10.486
Bournemouth, kendi evinde Manchester City'ye 3-1 mağlup oldu. Kirazlar'ın tek golünü müthiş bir frikik golü ile Harry Wilson kaydetti. Konuk ekip ise Agüero (2) ve Sterling ile sonuca gitti.
Manchester City bu maçta çok iyi oynamasada istediğini aldı ve evine 3 puanla döndü. Kalesinde zaman zaman pozisyonlar veren Man City, bu tehlikeleri en az hasarla atlattı. Bu karşılaşmada Manchester City için oyundan ziyade skor önemliydi. Guardiola'nın öğrencileri, kapanan rakip savunmayı açmayı başardı ve gereken sonuca ulaştı. Ligin son şampiyonunda takımın geneli ortalama bir performans sergiledi. Agüreo ve David Silva ise fark yaratan isimler oldular.
Bournemouth cephesi bu maç için kendi sistemleri yerine beklenildiği gibi kapanarak oynamayı tercih etti. Yedikleri goller, takımın oyunda dengeyi kurduğu ve rakibi durdurduğu zamanlarda geldi. Bu da, Bournemouth'un direncini kırdı ve Manchester City'ye teslim olmasına sebebiyet verdi. Özellikle 3-1'den sonra önemli şanslar bulan ve skoru önce 3-2'ye, ardından 3-3'e taşıma fırsatları yakalayan Bournemouth, bunları değerlendiremedi ve sahadan yenik ayrıldı. Bournemouth, oyunun hücum yönünü ne kadar iyi oynasada savunmada o kadar başarılı olamıyor. Bu takımın ana hedefi yıllardır ligde kalıcı olmaktı ve bunu başardılar. Artık oyunlarını geliştirme ve ilk 10'u zorlama zamanı. Eddie Howe, oyuna çok farklı açılardan bakabilen bir teknik adam. Bu yaz önemli oyuncularını takımda tutmayı başardı. Şimdi ise sistemi kuvvetlendirip, ilerleme vakti geldi!
3. HAFTANIN SÜRPRİZİ NEWCASTLE'DAN
Tottenham Hotspur 0-1 Newcastle United
Seyirci: 59.245
Newcastle United, geçtiğimiz haftadaki iç karartıcı performansın ardından pazar günü Tottenham'ı mağlup ederek herkesi şaşırttı.
Kuzeydoğu ekibi, harika işleyen oyun kurgusu ile Tottenham'ın tüm geçiş yollarını kapattı ve rakibine gol izni vermedi. Defans hattındaki 5'li değişmesede önlerinde oynayan Longstaff ile Hayden'ın, bir önceki maça oranla görev tanımları çok farklıydı. Steve Bruce, bu iki oyuncuyu sık sık stoperlerin önüne çekerek merkezden oluşabilecek tehlikeleri engellemeye çalıştı. Newcastle, maçı adeta çift beklerle oynadı. Almirón ve sakatlanan Saint-Maximin'in yerine dahil olan Atsu, müdafaa esnasında beklere yardıma geldiler. Konuk ekip, Tottenham ataklarında rakibini 11 kişiyle kendi yarı alanında karşıladı. İlk düdükten son düdüğe kadar disiplinden kopmayan Newcastle'da işini iyi yapmayan tek bir oyuncu dahi yoktu. Özellikle Paul Dummett, harika istatistiklerle oyunu sonlandırdı ve "Maçın Adamı" oldu. 28 kez topa dokunan Dummett, 12 defa Tottenham ataklarını savuşturdu. Galli savunma oyuncusu yaptığı 2 başarılı müdahale ile birlikte girdiği 4 ikili mücadelenin hepsini kazandı.
Sezona şampiyonluk hedefiyle başlayan Tottenham'da ise bu mağlubiyet oldukça sinir bozucu oldu. Pochettino'nun ekibi için "tırnakları yedirten" bir diğer durum ise Tottenham'ın kapanan savunmaları açmakta zorlanıyor oluşu. İlk hafta Aston Villa karşısında da aynı duruma düşen Harry Kane ve arkadaşları, düğümü maçın son anlarında çözmüştü. Bu kez daha dirençli bir rakiple puan savaşı verdiler ve sahadan eli boş ayrıldılar. Tottenham'ın, bu problemi çözmedikçe şampiyon olabilmesi ya da 3. sıranın ötesini görebilmesi çok zor görünüyor. Güncel duruma bakılırsa geçtiğimiz sezon 98 ve 97 puan toplayan Man City ile Liverpool'un, yine oraları zorlayacağı belirgin. Tottenham ise bu kayıpları yaşamaya devam ettiği müddetçe 75 puan bandında kalacaktır.
WOLVES'UN AKLI AVRUPA LİGİ'NDE
Wolverhampton 1-1 Burnley
Seyirci: 30.522
Hafta içinde Torino karşısında aldığı Play-Off zaferi ile Avrupa Ligi gruplarına bir adım daha yaklaşan Wolves, Premier League'de, Burnley'ye diş geçiremedi.
Karşılaşmanın ilk yarısında daha etkili olan taraf Burnley'di. Ashley Barnes ile bazı pozisyonlara giren konuk ekip, golü de yine aynı isimle buldu. Maç boyunca istediği oyunu sergileyemeyen Wolverhampton, 1 puanı Raul Jimenez'in 90+7'de attığı penaltı golü ile kurtardı.
Kurtlar'ın aklının Avrupa Ligi'nde olduğu açıkça görülüyor. Premier League'de oynadıkları ilk 3 maçın hepsinden beraberlikle ayrıldılar ve geçen sezonki etkilerinden uzaktalar. Burnley ise galibiyeti son anda kaçırmış olsada böyle bir deplasmandan alınan beraberlik onların hanesine artı puan olarak yazar. Burnley, Avrupa Ligi sebebiyle geçtiğimiz sezonun ilk kısmında zorlanmıştı. Şimdi aynı sorunu Wolves yaşıyor. Elbette Wolves'un kadrosu Burnley'den daha geniş ve kaliteli. İçinde bulundukları durumdan çıkmaları daha kolay görünüyor. Yine de ligde tam performans sergilemeleri için Avrupa Ligi'nin garantilenmesi ve camianın Premier League'e odaklanışını görmemiz gerekiyor. 40 yıl sonra Avrupa kupalarına dönmüş olmaları onları bu turnuva için heyecanlandırıyor.
Burnley ise bu sezona daha sağlam başladı ve ciddi bir problem yaşamadığı sürece küme düşme probleminden uzak olacak. Sean Dyche'ın grubu için ligi güvenli bölgede tamamlamak yeterli. Kulüp, Premier League'de kaldığı her sezon kasasına minimum 100 milyon sterlin koyuyor. Bu da, mütevazı bir ekip için olağanüstü bir miktar.
Yorumlar
Yorum Gönder