FENERBAHÇE TÜRKİYE DEĞİLDİR!

Yıllardan beri gerek ülke genelinde,gerekse Fenerbahçe camiası içerisinde bir klişe söz sürüp gider" Fenerbahçe Türkiyedir" yani Fenerbahçe her daim Türkiyenin içerisinde bulunduğu koşullardan etkilenir,kulüp ve camia reaksiyonlarını buna göre belirler anlayışı ve klişesi.İşin aslı hiçbir zaman öyle olmamıştır. Fenerbahçe tarihini Türkiye'den büyük oranda bağımsız olarak kendi belirlemiş ve yazmıştır. Fenerbahçe'nin kuruluşundan günümüze kadar süre gelen tarihi de Türkiye'den ziyade Avrupa insanlık tarihiyle benzerlik gösterir.Bu kanıya nasıl vardım?Anlatayım.Yaklaşık 1700 yıllık Avrupa tarihine baktığımız vakit,Avrupa toplum ve siyasi tarihin de 4 temel evre belirleyici olmuştur. Nedir bu evreler :
1)Avrupa'da tek bir otorite'nin egemen olduğu Kudretli Roma dönemi.
2)Kavimler göçüyle beraber Roma'nın yıkılmasıyla çok başlı otoritenin baş gösterdiği Avrupanın karanlık Orta çağı olan Feodalite dönemi.
3)Feodalitenin yıkılmasıyla beraber vuku bulan Rönesans aydınlanması ve Merkezi Mutlak krallıklar dönemi.
4)Fransız ihtilaliyle beraber mutlak krallıkların yıkılarak demokrasi ve aydınlanma çağının başladığı dönem.Bu dönemleri çok fazla tafsilatına girmeden kısaca anlatıp daha sonra Fenerbahçe kısmına geçeceğiz.
Evet Avrupa'da MS 400'lü yıllara kadar tek bir otorite olarak kudretli Roma İmparatorluğu hüküm sürmüş,ancak daha sonra Asya'dan batıya doğru hareket eden Hun Türklerinin etkisiyle Kafkasya ve Karadeniz kıyıları civarında yaşayan barbar kavimler Hun Türklerinden kaçarak,akın akın Avrupa içlerine doğru göç etmeye başlamışlardır.Tarihe kavimler göçü olarak geçen bu hadise Avrupanın bütün siyasi,etnik ve kültürel yapısını top yekün olarak değiştirmiş,1200 yıllık kudretli Roma İmparatorluğu yıkılmasına müteakip Avrupa'da merkezi otoritenin bozulmasıyla beraber çok başlı,FİEF yani toprak mülkiyetine dayalı Feodalite dönemi başlamıştır. Bu dönem kilisenin ve gerici Skolastik düşüncenin tesiriyle kapkaranlık bir dönem olmuş,Avrupa'nın bu karanlık dönemi yaklaşık bin yıl sürmüştür.Daha sonra Haçlı savaşlarının etkisiyle toprağa bağlı senyörlerin ve kilise otoritesinin zayıflaması ve ateşli toplarında ortaya çıkmasıyla beraber Avrupa da Feodalite düzeni yıkılmış yerine pozitivist felsefenin temel alındığı bilim,sanat ve ticarette büyük ilerlemenin kaydedildiği Rönesans ve Merkezi krallıklar dönemi başlamıştır.Avrupa karanlık bir dönemden aydınlık bir döneme girmiştir. Nevar ki zaman içerisinde merkezi mutlak krallıkların giderek güçlenmesi ve Avrupa toplumları üzerinde artan baskı ve zulüm politikalarından dolayı,Avrupanın fakir,ezilen insanları Burjuva sınıfıyla işbirliği yaparak Fransanın zalim kralı 16.Louis'e karşı 1789 yılında dönemin önde gelen gelen burjuvalarından Maximillien Robespierre,Jacgues Danton,Camillie Desmouis,Voltaire gibi kişilerin öncülüğünde Fransız İhtilalini gerçekleştirmiş,Avrupa'da bu tarihten sonra Mutlak krallıklar birer birer yıkılmaya başlamış,Cumhuriyet,Demokrasi ve bireysel özgürlükler gibi kavramlar ortaya çıkmış,bu kavramlarda günümüz insanlığına halen yön veren kavramlar olmuştur.

Tüm bu anlattıklarımız'dan hareketle gelelim Fenerbahçe tarihine. Fenerbahçe tarihide tıpkı Avrupa insanlık tarihi gibi 4 dönem'e ayrılmıştır.70'li yılların sonuna değin tıpkı Avrudaki Kudretli Roma gibi,Türk Futbol ve aynı zamanda toplumsal yaşamının en büyük gücü ve otoritesi olmuştur.Ancak daha sonra 70'li yılların sonuna doğru kulübün içerisinde "Gruplar" adı altında bir virüs baş göstermiş,bunlar zaman içerisinde kulübe hakim olarak Fenerbahçe'de yaklaşık 30 yıl sürecek karanlık Feodalite dönemini başlatmışlardır.Kulüp bu feodal derebeylerinin elinde adeta bir oyuncağa dönmüş,herbir grup kulübü kendi çıkarları için kullanmaya çalışmış,kulüpte yenilik yapmaya kalkan kimseyi barındırmamış,kulübü gerici bağnaz düşüncenin esiri yapmışlardır.Kulüp bunun acılarını özellikle 90'lı yıllarda fazlasıyla yaşamış,ancak o dönemlerde rahmetli Mustafa Koç'un 1907 derneğini kurması,daha sonra başkan olan Ali Şen'in kulübe üye olma koşullarını esnetmesiyle beraber Fenerbahçe içerisindeki bu feodal derebeyleri yavaş yavaş zayıflamaya başlamış,Aziz Yıldırımın başkanlığı sonrası bunlarla kararı mücadelenin devam etmesi neticesinde 2000'li yılların başından itibaren gruplar büyük ölçüde etkisizleştirilmiş, Fenerbahçe'de gerek sportif, gerek ekonomik,gerek tesisleşme anlamında her açıdan bir Rönesans dönemi başlamıştır.Kulüp yaşadığı bu Rönesans la 2010'lu yıllara kadar açık ara en başarılı kulüp haline gelmiş rakipleriyle arayı her açıdan açmıştı.Ancak tıpkı Avrupa tarihinde olduğu gibi Feodalitenin yıkılmasına müteakip ortaya çıkan merkezi mutlak Krallık anlayışı Fenerbahçe'de de vuku bulmuş,Aziz Yıldırım zaman'la kulüp içerisinde mutlak bir krala dönüşmeye başlamış,3 Temmuz Fettullahçı terörist saldırınında etkisiyle kulüp her açıdan geri gitmeye başlamıştır.Aziz Yıldırımın 3 Temmuz sonrası mutlak hakimiyetin dozunu daha da artırmaya başlayıp,taraftarlara da savaş açmasıyla beraber,Fenerbahçe halkı tıpkı Fransız İhtilalinde olduğu gibi 16.Louis'e dönüşen Aziz Yıldırım'a karşı direniş savaşını başlatmış ve bu direniş hareketinin liderliğine de aynı Fransız İhtilalinde olduğu gibi soylu bir burjuva olan Ali Koç'u getirmiştir.3 Haziran tarihinde Fenerbahçe halkı Ali Koç'un önderliğinde kendi Fransız İhtilalini gerçekleştirerek Fenerbahçe'de Aziz Yıldırım ve Krallık dönemini kapatmış, Fenerbahçe'yi yepyeni bir Aydınlık çağa kavuşturmanın ilk adımını atmıştır

Bu anlattıklarımız'dan yola çıkarak, Fenerbahçe kulübü toplumda var olan genel geçer klişenin bir ürünü olan "Fenerbahçe Türkiyedir" sözünün aksine asla Türkiye olmamıştır.Aynı Avrupa insanlık tarihi gibi ve ona benzer şekilde kendi tarihini kendi yazmış,3 Haziran tarihinde gerçekleştirdiği büyük devrimle yıllar süren karanlığa son vermiş,aydınlık bir geleceğin önünü açmıştır.Fenerbahçe'nin sarkacı 3 Haziran tarihine kadar inebileceği en dip noktaya inmiştir.Bundan sonra bu sarkac ancak yükselir.Zaman içerisinde de yükselişine herkes şahit olacaktır.
SALTUK BUĞRA ERDEM

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yeni Başlayanlar İçin Amerikan Futbolu

Transfer Raporu | Süper Lig

CANER HÜSEYİN BAĞ