Allsvenskan 2018 Öncesi


2017 sezonundan kalanlar...

Üst üste 2, son 5 sezonda ise 4.kez mutlu sona ulaşan Malmö, İsveç ligi tarihinde 20 şampiyonluk yaşayan ilk takım olmayı başarıp 2.yıldızı taktı 2017 sezonunda. Malmö’nün 3 maç kala şampiyonluğunu ilan ettiği sezonu iki Stockholm temsilcisinden AIK 2. Djurgarden ise 3.tamamladı. Bu iki takım İsveç’i 2018-19 sezonunda Avrupa Ligi’nde temsil edecek. Malmö ile Djurgarden’ın kupada finale kalması sebebiyle, sezonu 4.sırada tamamlayan Hacken da Avrupa Ligi biletini alan 3.takım oldu.

Geçen sezon lige yeni yükselen takımlar Afc Eskilstuna ve Halmstad, pek direnç gösteremeyip geldikleri gibi alt lige düştüler. Sezonu 14.sırada tamamlayan Jönköpings ise, play-out maçları sonrasında 2.lige düşen 3.takım oldu. Superettan’ı ilk 2 sırada tamamlayan Brommapojkarna ve Dalkurd’un yanı sıra, Jönköpings’i play-out maçlarında saf dışı bırakan Trelleborg, 2018 sezonunda Allsvenskan'da izleyeceğimiz 3 yeni takım olacak.

2018'de neler bekliyorum... 

Malmö (1-2)

Malmö’nün ligde bir hegemonyasının olduğu aşikar. Son 8 sezonda 5 kez lig şampiyonu olan takım, bu süreçte 2 kez Şampiyonlar Ligi gruplarına kaldı. Bu durum ekonomik olarak diğer takımların önüne geçmelerini sağladı. Yeni sezon öncesi özellikle orta sahadan verdikleri kayıplar dikkat çekici ancak Bachirou transferi oradaki eksikleri bir nebze unutturacak cinsten. Yine de bu bölgede sayıca bir eksikleri olduğunu düşünmüyor değilim. İlk defa bir sezon öncesini bu kadar birlikte geçiren stoper ikilisi Nielsen ile Bengtsson en sağlam bölgeleri olabilir yeni sezonda. Yine en ciddi şampiyonluk adayı onlar. Basının da büyük kısmı onlardan yana. Bachirou - Lewicki orta sahasının bozulmak zorunda kalacağı maçlar kaderlerini belirleyecek bana kalırsa. Tabii Avrupa semalarında gösterecekleri performans da önemli. Genç Svanberg'in de bu sezon parıl parlayacağını şimdiden belirtelim. 1 yıl önce yazmıştım, bu kez altını daha kalın çizerek yazıyorum.


Östersunds (1-2)

İsveç sınırlarını aşan bir hikaye yazarak tüm Dünya'ya kendini tanıtan Östersunds, 2017 yılını ilkler yaşayarak geçirdi. Kindberg başkanlığındaki ekibi dipten zirveye çıkaran İngiliz hoca Potter bu sezona daha iddialı giriyor dersek yanlış olmaz. Kupa şampiyonluğu, Avrupa Ligi'nde Arsenal ile karşılaşıp Londra'da galip gelmek derken artık yeni hedefleri lig şampiyonluğu. Kulüple 4 yıllık sözleşme yenileyen İngiliz hoca için sadece bu takımın teknik direktörü demek doğru olmaz çünkü kasabaya futbolu sevdiren adam profilinde daha çok. Eşine dahi büyük saygısı var kasaba insanının. Papagiannopoulos, Ghoddos ve Sema başta olmak üzere birçok kilit isim kadroda tutuldu. Bachirou en önemli kayıpları ancak o bölgeye kiraladıkları Tekie Potter hocanın elinde bir yıldıza dönüşebilecek potansiyelde. Yine de o bölgede Bachirou'nun yüksek enerjisi ve pres gücünü arayabilirler. Sezon öncesi oynanan maçlarda bunun sinyalini aldık. Potter hoca bir şekilde o açığı kapatmaya çalışacak sezon içinde. Eldeki yıldızların transfer olup olmaması onların mutlu son hedefini direkt etkileyecek bir detay. Yaz transfer dönemi bu bakımdan çok kritik. Son birkaç yılda yaptıklarıyla kafa takımlara ciddi mesajlar veren Östersunds'un bu yıl zirveyi bir hayli zorlayacağını düşünüyorum. Genç Ganalı Arhin, hızlı çocuk Aiesh ve Tekie'nin ekstra katkıları, Ghoddos ve Sema'nın yükünü hafifletip Östersunds'un zafer yürüyüşünü kolaylaştırabilir.
AIK (3-6)

AIK için lanetli bir hazırlık dönemi oldu dersek yanlış olmaz. Sağ bek Sundgren akciğerindeki kan pıhtılaşması nedeniyle futbola 4-5 ay ara vermek zorunda kaldı. Kaptan Johansson kalp rahatsızlığı nedeniyle aniden futbolu bıraktı. Kupadaki Örebro maçında da bir diğer savunmacı Nyholm'un ayak bileği kırıldı. Tecrübeli Ekstrand'dan da sezon öncesinde hiç faydalanamadıkları için o bölgede sayıca bir hayli sıkıntı yaşayacaklarını öngörebiliriz. Beşiktaş'tan tanıdığımız eski oyuncuları Milosevic takıma geri döndü. Orta alandaki Adu en kritik isim onlar için. Onun oynayamayacağı maçlarda ciddi sorunlar yaşayacaklarını kupa yarı finalindeki Djurgarden maçında gördük. Defansın önünde sibop görevi görüyor ve hoca da bu ismin öneminin farkında. Forvete aldıkları Elyounoussi'nin Stefanelli ile Goitom'u iyi destekleyeceğini rahatlıkla söyleyebilirim. Yine zirveyi hedefleyecekler fakat dengesi olmayan oyunlarının bu kez savunmada da sorunlar yaşayacağını söylemezsem olmaz. Ben pek güvenemiyorum AIK'e ve hocasına ama kadro kaliteleri birçok takımın üstünde, bu da gerçek.
Djurgarden (3-6)

10 yıl aradan sonra ligi ilk 3 arasında bitiren Djurgarden'da takımı geçen sezonun başında devralan hoca Melkemichel taraftarlara hasret kaldığı zaferleri sezon öncesinde de yaşatmaya devam etti. 2011 yılından bu yana derbi kazanamayan takımı devraldığında, 'Derbide AIK'i yeneceğiz' mesajı vermiş fakat maç sonunda büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştı. Dersini alan hoca sezon öncesindeki kupa yarı finalinde daha temkinliydi. Neticesinde o zafer biraz gecikmeli de olsa kupa yarı finalinde geldi ve takım finalde Malmö'nün rakibi oldu. Yıllar sonra yaşanan bu güzel gelişmeler sonrası taraftarlar oyunculara sürpriz yaparak soyunma odalarına mesajlar bırakıp teşekkürlerini dahi iletti. Geçen sezon 29 gol 26 asistlik katkı aldıkları 4-5 isimle yolları ayırmalarına karşın sezon öncesi takımın gösterdiği oyun anlayışında yine pozitif bir profil gördük. Özellikle Mrabti - Kadewere forvet ikilisi sahada olduğu sürece rakiplerin kolay maç çıkaracağını söylemek güç. Orta alanın merkezinde de Kallström sonrası Ulvestad-Walker ve Karlström ile mücadele gücü çok yüksek bir Djurgarden var önümüzde. Oyuncuların 'aç' görüntüsü de takımın hedefi yolunda her zaman mücadele edeceğinin göstergesi. Hocanın 'Gol yollarında bizi sırtlayacak bir ismimiz olacağını sanmıyorum. Bu yüzden 2-3 farklı isimden 10 civarı gol katkısı almalıyız' açıklaması bence Djurgarden'ın lig sıralamasını belirleyecek bir detaydı. Fakat sezonun başlamasına 1 hafta kala MLS'ten Ermeni golcü Movsisyan'ın transferi bence kartların yeniden dağıtılması demek. Bu transferin Djurgarden'ı şampiyonluk yarışında en güçlü takımlardan biri yapacağını düşünüyorum. Oynadıkları futbolun da bu anlamda umut verdiğini söylemek gerek ancak hala daha diğer adaylardan kalite anlamında gerideler. Onları yarışta tutacak olan bu oyun iştahları olacaktır. Sezonu AIK'in önünde bitirirlerse şaşırmayacağım.

Norrköping (3-6)

Geçtiğimiz sezon 3-4-3 ve benzeri oyun sistemleri ile takımı oynatmaya başlayan Jens Gustafsson'un takımı Norrköping, bana göre sezon öncesinin en pozitif futbol oynayan ekiplerindendi fakat skorlar buna paralel alındı mı diye sorarsanız yanıtım hayır olur. Gerek hazırlık maçlarında gerekse kupa maçlarında dikkat çeken en önemli nokta gol yollarındaki bitiricilik sorunuydu. Geçen sezon ligi gol kralı olarak tamamlayan Holmberg'in sezon hazırlığı sürecinde sessiz kalması takımı 3.bölgede gol sorunuyla karşı karşıya bıraktı. Beğendiğim isimlerden Skrabb'ın sürekli sakatlanması rotasyonda sorun yaratabilir gibi dursa da hocanın eldeki kadrodan yine bir şekildeverim alacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Zaten bu genç kadronun en çok 'çok yönlü' yapısını seviyordur sorsak. Jordan Larsson, Jakobsen ve Moberg Karlsson gibi isimlerin hücumda Holmberg'e yapacakları her ekstra katkı Norrköping'i rahatlatacaktır. Yeni transfer Thern'in de tecrübesiyle orta alan ve hücuma katkısı takım adına önemli. İlk 3 için nefesleri yeter mi bilmem ancak her rakibe baskılarını hissettirebilecekleri bir kadro ve oyun anlayışına sahip olduklarını düşünüyorum. Genç ancak potansiyelli kadrodan beklentilerim yine yüksek. Ve umarım ki Linus Wahlqvist artık bir sıçrama yapar ve transfer olur.

Hacken (3-6)

8 yıldır takımı çalıştıran Gerhardsson'dan sonra geçen sezon başında hoca değişimi yaşayan Hacken, bu sezona da yeni bir hocayla hazırlandı. Hazırlık kampında fırtına gibi esen, hatta bir ara gol yemeden kazanma serisi yakalayan Hacken için kupadaki Djurgarden maçı en ciddi sınavdı ve o sınavı geçemediler. Geçen sezon Stahre yönetiminde geliştirdikleri defansif kabiliyetlerinin yeni hoca Alm ile de devam ettiğini söylemek mümkün. Lindgren, Friberg ve Faltsetas gibi 3 tecrübeli ismin çevresine yerleştirecekleri isimler takımın sezon içindeki kaderini belirleyecek. Alm'ın AIK döneminde oynattığı futbolu beğenmesem de Hacken'da hücum bölgesi zengin bir kadroya sahip olacak. Kamara'nın sakatlıktan dönmesi, Mervan ve Lundberg'in katılımıyla 3.bölge alternatifleri artan takımın haftalar ilerledikçe hücumda ritim kazanacağını düşünüyorum. Antalyaspor'dan ayrılan eski oyuncuları El Kabir'i de transfer ederek o bölgede ciddi bir bolluk yarattılar. Orta sahanın ortasında sezon içinde verecekleri kayıplar baş ağrıtabilir zira rotasyonu pek yeterli görmüyorum bu bölgede. Hazırlık kampında formayı kapan Andersson kardeşlerden Adam'ın ise bu sezonun en flaş isimlernden biri olabileceğini şimdiden not olarak düşeyim. Kardeşi Joel ondan önce ideal 11 oyuncusu olsa da Adam da fena ilerlemiyor. Alexander Farnerud sonrası takımın kreatif isim yükünü çekmeye başlayan 98 doğumlu Irandust ise bu sezon iyiden iyiye parlayabilir, aklımızda olsun.

Elfsborg (7-10)

Geçen sezon play-out sonucu ligden düşen Jönköpings'in hocası olan Jimmy Thelin ile yeni sezona hazırlanan Elfsborg'da yardımcı antrenör olan Linderoth'un önümüzdeki yıllarda A takım hocası olacağını şimdiden görebiliyorum. Asıl konumuz bu olmasa da kendisinin bu hedefi olduğunu bildiğimden Elfsborg satırlarına bu şekilde giriş yapayım dedim. En azından onu yakinen tanıyorsunuz, yazıyı okurken 'vay be, bu diyarlara geldi ama doğru düzgün oynayamadan gitti' dedirtebileyim istedim. Neyse, konumuza dönelim. Geçen sezonu savunma anlamında felaket geçiren Elfsborg'un bu savunma sorunlarının başlıca sebebi orta sahanın ortasında defansif manadaki isim eksikliğiydi. Sertlik dozajı düşüktü bu bölgede. Geçen yılın 2.yarısında alıp pek faydalanamadıkları tecrübeli Sebastian Holmen'in yanına bu sezon Gojani ve Ishizaki'yi eklediler. Genç Simon Olsson ve Rosenqvist'in de olduğu rotasyon bu sayede genişlemiş oldu fakat ben stoperdeki kalite ve sayı eksikliğinin bu sezon da onları zorlayacağını düşünüyorum. Keza sağ bek ve sol bekte de benzer eksikleri var takımın. Tempolu, hücum futbol anlayışları sezon öncesinde de pek değişmedi ancak orta alandaki değişimin etkilerini sezon açılışıyla tamamen gözlemledikten sonra konuşmakta yarar var yine de. Sıralamada ilk 5'i ne derece zorlayabilirler emin olamasam da pek sorun yaşamadan sezonu geçirecekleri kanaatindeyim.

Göteborg (7-10)

Göteborg geçen sezondan bu yana küçülmeye gidiyor. Bu sezon bu daha da keskin bir hal aldı ve takımı genel anlamda 'vasat' isimlerle doldurdular. Kaptan Eriksson'un 'Taraftarların zihnindeki eski Göteborg değiliz. Bunu bilmeliler' açıklaması aslında birçok şeyin özeti. Ara sıra bana gelen 'Göteborg da ne takımdı be kardeşim' yanıtlarının da mazide kaldığının göstergesi bu açıklama ki sosyal medya paylaşımlarımda sık sık buna vurgu yapmaya çalıştım. Ligin en genç hocası Asbaghi ile yeni bir maceraya atıldılar. Hoca toy ve potansiyelli fakat kadronun pek olduğunu söyleyemem. Az önce de belirttiğim gibi bana kalırsa bir hayli vasat oyuncu grubu var elinde. 3'lü savunma oynamaya başladılar ve takımdaki kalite eksikliği her bölgede hissedilir seviyede. Yaş ortalaması düşük bu kadronun başına bir o kadar tecrübesiz bir hocayı getirmek de ayrı bir tartışma konusu. Kadrodaki birkaç isim hariç beni heyecanlandıran şey yok takımla alakalı. Bir de yeni hocanın kulübe aşıladığı gençlik aşısı tabii ki. Açıkçası Göteborg taraftarlarının da sezonu heyecanla beklediklerini sanmıyorum. Beklediğimden fazla sorun yaşarlarsa da şaşırmayacağım. Ha bu arada bir dipnot. Hazırlık maçında ilk kez A takımla maça çıkıp bir de gol atan 2001 doğumlu Nygren'in adını ilerleyen dönemde daha çok duyabiliriz. Benden söylemesi.
Örebro (7-10)

3'lü savunma furyasına kapılan bir başka takım da Örebro. Axen'den görevi devraldıktan sonra geçen sezon bitene kadar kendi istediklerini takıma pek aşılayamamamıştı hoca Kjall. Yeni sezon öncesi bunun denemelerini yaptılar ve tüm maçlarda 3-4-3 oynadılar. Özellikle bunun etkileri hücuma oldu ve takım yakın geçmişte aklımıza kazınan hücumcu kimliğinden uzaklaştı. Topu 3.bölgeye taşıyıp ceza alanı içinde etkin olmakta çok zorlandılar sezon öncesi. Önemli bir takviye de yapmadılar kadroya ki hatta Maic Sema gibi rotasyonda ve 11'de iyi katkı aldıkları bir isimle de yolları ayırdılar ekstradan. Açıkçası orta sıralarda hatta birkaç basamak da aşağıda kalabilir Örebro bu sezon. Hücumdaki tıkanıklık artarsa belki daha da aşağılara inebilirler. Hocanın bu taktik anlayışla uzun ömürlü olamayabileceğini düşünsem de zamana bırakıp sonrasında konuşmak daha sağlıklı olacaktır. En büyük avantajları ligde daha kötü takımların olması.

Hammarby (7-10)

Hammarby'nin oynadığı futbolun izahını size açıklayıcı şekilde yapmam kolay değil. Özellikle takım savunması 'yerlerde' bir görüntü verdiler sezon öncesinde. Bunun en büyük nedenlerinden biri yeni hoca Bilborn. Hocanın 'Hammarby'nin futbol kültüründe kendine güvenen Brezilya usulü hücum futbolu var. Hücum ederken endişe etmemeliyiz' açıklamaları bu sezon izleyeceğimiz Hammarby maçlarının kısa bir özeti bence. Sezon içinde bu belirttiğimin karşılığını verecekleri birçok maç izleyeceğimize eminim. En azından Bilborn kovulana kadar diyebilirim. Takım kale ve savunma konusunda da çok sıkıntılıydı sezon öncesi. Tecrübeli eldiven Wiland sezon öncesinde takımla hiç bir arada olamadı. Yerine oynayan Lekström ile Blazevic yaptıkları bireysel hatalarla çok dikkat çektiler. Keza stoperde de yaşanan sakatlıklar bir türlü ideal düzende oynayamamalarını sağladı. Bu isimler oynasa bile alacakları katkı muaamma. Sol beke Brezilya bilmem kaçıncı liginden oyuncu getirdiler ki inanın Brezilya'dan bu kadar kötü topçu bulup getirmek de ayrı bir maharet ister. Yeteneksiz, sol ayağını kullanması harici bir artısı olmayan, orta açmaktan aciz, çizgiye inmeyi hiç sevmeyen Neto Borges adında bir sol bek aldılar. 'Sen de adamı yerin dibine soktun be kardeşim' diyebilirsiniz fakat inanın bu topraklarda genç oyunculara bu kadar fazla şans veriliyorken bu arkadaşı uzak diyarlardan bulup getirmenin mantığını çözemedim. He bakarsınız sezon içinde fırtına gibi eser beni mahcup eder ama hiç sanmıyorum. Erkan Zengin, Djurdjic, Hamad, Tankovic, Svendsen, Dibba, Khalili ve hatta Smarason gibi hücumda katkı alabilecekleri birçok önemli ayakları var fakat söylediğim gibi defansif manada kadro çok sıkıntılı durumda. Sözün özü kadro bu sezon absürt sayıda gol yerse hiç şaşırmayacağım. Bol gollü Hammarby maçları bizleri bekliyor. Ligin kaliteli taraftar gruplarından birine sahipler ve o taraftarlar zevksiz maçlar izlemeyecek iç sahada ancak yenen gollerde de fazlasıyla ah vah çekecekleri kesin. Örebro için söylediğim aynen geçerli. En büyük şansları ligdeki vasat takım sayısının fazla olması.
Kalmar (11-13)

Efsane hocası Bergstrand'ın tekrardan takımın başına gelişi sonrası geçen sezon ligin son haftalarını iyi geçiren Kalmar için yeni sezon pek hayırlı geçmeyecek bana kalırsa. Kadrodaki kalite eksikliğinin giderildiğini söyleyemem. Onlarda da stoper sorunu vardı hazırlık sürecinde. Sezon öncesi bu bölgedeki isimlerden çeşitli nedenlerle düzenli olarak faydalanamadılar. Bu bölgenin oyuncusu olmayan bazı isimler stoper oynamak zorunda kaldı hatta. Sakatlığını atlatan tecrübeli Rasmus Elm'in düzenli oynayıp oynayamayacağı onlar açısından kritik. Nixon ve Hiago gibi iki Brezilyalı getirdiler fakat bundan yıllar önce yakaladıkları Brezilya ekolünü bu isimlerde yakalayamazlarsa bu proje de sadece kağıt üstünde kalabilir. Romario takımın 3.bölgedeki eli kulağı olacak bu sezon da. Sözleşmesi uzatılan Fejzullahu'nun da bu bölgede verecekleri önemli. Kadroda sivrilmesi muhtemel genç isim ise kesinlikle Magnusson. Aslında forvet olan fakat hazırlık döneminde hoca tarafından sık sık eksikler nedeniyle sağ bekte denenen Magnusson'un bu yıl adından sıkça söz ettireceğini düşünüyorum. Nouri'nin iyice yaşlandığı Kalmar kadrosunun İsveç futboluna kazandıracağı yeni bir isim olabilir Magnusson. Orta alandan Herman Hallberg'in de her yıl üstüne koyduğu bir performansı var. Aklımızda bulunsun.
Sundsvall (11-13)

Gazetecilerin ligin dip sırasına yazdıkları takım Sundsvall olsa da ben bu kadar da karamsar değilim onlar için. En azından diğer takımları da düşününce bence şansları daha yüksek ligde kalmak adına. Hallenius sezon öncesi kampında çok formdaydı ancak bir sakatlık yaşadı. Onun varlığı forvet hattı adına önemli. Sakatlığı uzun sürerse Sundsvall için can sıkıcı olabilir fakat yine de Gall, Skoglund, Wilson, Morsay ve Omeje ile hücumda alternatifleri fazla bir Sundsvall var önümüzde. Seri paslaşmaları iyi yapan ve özellikle orta alandaki İspanyol isimlerinden bu bölgede iyi servisler alabilen bir takım Sundsvall. As kaleci Naurin'in sakatlığı can sıkıcı bir başka durumları. Bu yüzden Afc'den hatırladığımız Haghighi'yi kısa süreli kadrolarına takviye ettiler. Savunmadan birkaç önemli kayıp verdiler ve o isimlerin yerine yeterli düzeyde takviye gelmedi. İspanyol ekolünden gelen takviyelerin bu noktada takıma verecekleri muamma. Açıkçası en sorunlu noktaları da savunmaları bence zaten. Hücumda ise güvendiğim bir yapıya sahip Sundsvall. Keyifli maç sayıları epey yüksek olacaktır.
Brommapojkarna (11-13)

İsveç futbolunu en önemli alt yapılarından birine sahip olan Brommapojkarna, yakından tanıyacağınız Olof Mellberg yönetiminde tekrardan üst lige çıkmıştı fakat bu sezon Portekizli Pimenta ile yola devam edecekler. Yakın geçmişte daha çok 'asansör takım' rolünde gördüğümüz Brommapojkarrna'dan aslında bu yıl da farksız bir performans beklemiyorum ancak zayıf birçok takım varken ligde kalma başarısı gösterirlerse şaşırmam. En azından geçmiş deneyimlere nazaran kadro daha takviyeli ve daha bir hedef odaklı proje içerisinde. Tek değişim hoca koltuğunda olmadı bu bakımdan. 10'un üzerinde farklı ismi kadrolarına katıp yeni bir takım kurdular. Sportif direktör Majstorovic transferde bir hayli hızlıydı ve takıma epey takviye yaptı. Açıkçası bu fazla sayıdaki transferden alacakları reaksiyonu kestirmek kolay değil ancak bu alt yapısıyla ünlü takımın yine birkaç ismi bizlere sunacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Yeni aldıkları golcü Omondi favorilerimden. 2001 doğumlu Lahne de forma şansı buldukça kendini gösterebilir. Yaşadıkları bu köklü değişimin onları ligde tutup tutamayacağını bilemiyorum. Oynamak istedikleri futbolu ilk birkaç hafta daha yakından takip etmek gerek ancak az önce söylediğim gibi, bu kadar vasat takım varken ligde kalma şansları yok değil. Tarihindeki en iyi Allsvenskan başarısı 12.basamak ve 34 puan olan Brommapojkarna'da Portekizli hoca Pimenta çıtayı 35 puan olarak koydu. Bakalım başarabilecekler mi?
Sirius (14-16)

Geçen yıl ilk kez yükseldiği Allsvenskan'ı beklentilerin üzerinde bir noktada tamamlayan Sirius'un bu başarısındaji en büyük pay sahibi Sarfo'ydu. O Malmö'ye gittikten sonra takım ciddi bir düşüş trendine girdi. Ogbu da sakatlanınca hücumda tıkanmaya başlamışlardı ancak yine de ligi orta sıralarda bitirmeyi başardılar. Uzun süredir bu takımı çalıştıran Bergstrand kısıtlı kadrodan iyi verim almayı biliyor olsa da bu sezon işleri bence daha zor olacak. Hatta son dönemde yaptıkları birkaç transfer hamlesi olmasa o sıkıntılı tablo için daha net konuşabilirdim. Yine de o takviyeler bile yetmeyebilir. Özellikle savumasında ciddi sıkıntılar var Sirius'un. Birçok sakatları var ve bu isimlerden sezon öncesi hiç faydalanamadılar. Hoca stoperde hep devşirme isim kullanmak zorunda kaldı. Bu durumun sezon geneline nasıl yansıyacağını merak etmiyor değilim. 3.bölgeye transfer ettikleri Eddahri'nin katkısının onlar için kritik olduğu kanısındayım. Göteborg'tan alınan Razak önemli bir oyuncu ama kafaca biraz sıkıntılı. Sakatlıktan dönen Ogbu ile yeni transfer Eddahri'nin katkılarıyla iç saha skorlarıyla lige tutunmaya çalışacaklar. Vecchia ve Maholli de var ellerinde. Başarabilecekler mi, göreceğiz.
Trelleborgs (14-16)

Beni sezon öncesinde en çok şaşırtan takımlardan biri Trelleborgs. Bu şaşkınlığım pozitif anlamda zira ben daha zayıf ve sahada daha kolay çözülen bir takım bekliyordum ancak izlediğim bir arada oynamayı gayet iyi beceren, vasat üstü bir takım performansıydı. Kadro kaliteleri aşağısını vadedince, izlediğim Trelleborgs da böyle bir şaşkınlığa sebep oldu bende. Kadrodaki birçok isim zamanında Allsvenskan takımlarında şans bulamayıp yolu buralara düşen tarzda. Geçen sezon takımın en golcüsü olan Jönsson'un sezon öncesinde sakatlanıp sezonu kapatması, hatta bir de Mattias Hakansson'u geçtiğimiz günlerde aynı durumdan dolayı kaybetmeleri onları tüm yıl zorlayacak. Bir diğer golcü Dino Islamovic'i de Östersunds'a gönderdiklerini hatırlatalım. Kalan mevcut kadroya bir iki isim harici kaliteli hamle yapamadıkları için işleri hala kolay değil. Deniz Hümmet, Lasse Nielsen, Pode en önemli oyuncuları olacak sezon içinde. Bu isimlere katılacak ekstra her isim onlar adına umut demek. Sempatik hocalarının oynattığı futbolu beğeniyorum. Zaten hoca Winqvist de yaptığı açıklamalarda 'Beklentilerin tam aksini yapmak için çalışacağız' diyerek sezonun dikkat çekici takımı olma amacında olacaklarının altını çizdi. Umarım iç sahada alacakları maksimum puanlarla sezonun sürpriz ekiplerinden biri olabilirler zira takımıyla 2 yıllık yeni sözleşme imzalayan hocanın futbol anlayışında iç saha maçları çok önemli ki kendisi de bunu belirtiyor.. Kısıtlı takviye yapmaları nedeniyle alt yapıdan bazı isimleri A takıma çıkardılar. Bu isimler arasında parlayabilecek isimleri merakla bekliyorum. He unutmadan, Malmö'den kiralanan genç kaleci Marko Johansson dışında tabii. Onun namı Monchi'ye kadar ulaştı zira.

Dalkurd (14-16)

2004 yılının sonlarında kurulan ve 13.5 yıllık süreçte İsveç futbolunun en üst ligine yükselme başarısı gösteren Dalkurd, tarihinde ilk kez bu seviyede boy gösterecek. 13.5 yıl içinde 7 lig birden atlayıp buralara geldiler. Onlar için kolay bir sezon olmayacak. Zorluklardan biri, maçlarını kendi evleri Börlange'de değil Gefle'de oynayacak olmaları. Normalde Börlange'de konaklayan takım bu yıl ise Uppsala'ya taşındı. Uppsala ile iç saha maçlarını oynayacakları Gefle şehri arası ise 100 km civarı. Takımın tesisleri başka yerde, maçları oynayacağı stadyum başka yerde anlayacağınız. Kaptanları Lawan'ın lig galasında yaptığı bir açıklama vardı bu konuyla alakalı ki beni epey güldürdü' Rakipler bizi izleyemeyecek çünkü nerede olduğumuzu bilmiyorlar'. O kadar haklı ki. Kulüp bile bunu bilmiyor. Bir nevi göçebe bir sezon olacak onlar için. Geçen sezon böyle bir durumu Afc yaşamış ve rakipler karşısında pek direnç gösteremeyerek geldiği gibi alt lige düşmüştü. Superettan ekibi Gefle'nin sahasını kullanacaklar iç saha maçlarında. Kadro kaliteleri yetersiz. Yeni hoca Valentic'in 3'lü savunma ısrarı ve bu ısrardan istediği dönüşleri alamaması, forvet bölgesindeki kalite eksikliği ve kulüp içindeki diğer sıkıntılar. Geçen sezon en dikkat çekici yönleri hücum güçleriydi ancak yeni hoca ve yeni sezonla birlikte bu anlamda değişiim yaşadılar. Yine de transferin son günlerinde Afc'den aldıkları golcü Turay'ın bireysel yetenek sorunlarına ilaç olabileceğini söylemek mümkün. AIK'den ayrılan Ceo'yu bünyelerine katıp daha profesyonel bir çalışma içersine girmeleri de Dalkurd'un artı noktalarından birisi. Bunlar ligde kalmalarına yetebilir mi bilmesem de birçok ulustan oyuncuyu bünyesinde bulunduran takımın maçlarını merakla bekliyorum yeni sezon öncesi.

Kendimce bir sezon sıralaması yapayım. Üç aşağı beş yukarı benzer şekilde olacağını düşünüyorum sezon sonunda sıralamanın. Kafa 6-7 takım harici kalan takımların performanslarının vasat ve altı seviyede olacağını düşünüyorum. Özellikle alt sıralar için çok fazla aday var ve sezon içinde beklenmedik takımların sıkıntıya girmesi beni şaşırtmaz.

Malmö, Östersunds, Djurgarden, Norrköping, AIK, Hacken, Elfsborg, Göteborg, Hammarby, Örebro, Kalmar, Sundsvall, Brommapojkarna, Sirius, Trelleborgs, Dalkurd.
Detaylı, çok uzun yazıların artık günümüzde insanlara sıkıcı geldiğini düşündüğümden, fazla uzatmadan takımlar hakkındaki genel görüşlerimi iletmeye çalıştım. He yine çok kısa olduğu söylenemez fakat yazabileceğimden eksiltme yaparak takımların durumunu aktarmaya çalıştım diyebilirim. Ben yazarken keyif aldım. Umarım sizler de keyif alarak okur ve az biraz da olsa takımlar için fikir sahibi olursunuz. Bol gollü, heyecan dozajı yüksek ve -biraz da duygusallık katarak- inşallah Östersunds'un şampiyon olacağı bir sezon izleriz...

EMRAH ÇETİN
TWİTTER : @Jumanjiyo

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yeni Başlayanlar İçin Amerikan Futbolu

Transfer Raporu | Süper Lig

CANER HÜSEYİN BAĞ