RÖPORTAJ | SEMİH NİŞANCI
Semih Nişancı ile Galatasaray erkek basketbol takımını konuştuk.
Öncelikle Oktay Mahmuti'nin gelmesiyle neler değişti?Esasında bu soruya Oktay Mahmuti'nin bir cümlesiyle yanıt vermek gerek. Hocanın takımın başına geçer geçmez ilk vurgusu, takımdaki tükenmişlik üzerineydi ve "oyuncuların kendilerine ve basketbola olan saygıları adına" toparlanmaları gerektiğinden bahsetmişti. Yine ikinci Mahmuti döneminin ilk maçı olan Efes karşılaşması sonrası "evet takım iyi mücadele etti ama kimse benden bunun için tebrik beklemesin, mücadele etmek bizim için nefes almak gibi olmalı" demişti. Yaklaşık 5 haftalık süreçte takımın kendine ve oyuna olan saygısının geri geldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. En önemli değişiklik takımın elinden gelenin en iyisini yapması üzerine. Ve elbette Erman Kunter döneminde bizim için eziyete dönen basketbol maçlarının tekrar keyifli hale dönmesi. Yeneriz ya da yeniliriz, o ayrı bir konu. Fakat, takımın çabaladığını görmek bize yetiyor.
Uzun rotasyonunda problemler var. Sizce bu problemler nasıl aşılacak?
Euro rookie diyebileceğimiz Rakeem Christmas'ın gönderilmesinden sonra Erman Kunter'in gereksiz Ege ısrarı ve ardından gelen transfer yasakları yüzünden gerekli takviyeyi yapamadık. Hendrix bir zamanlar iyi bir atletti ve Avrupa'nın üst düzey basketbol atmosferini soludu. Fakat son bir kaç yıldır müzminleşmeye yüz tutan sakatlık problemleri yüzünden eski gücünden uzak. Hal buyken, Hendrix'i pota altı rotasyonunda bir tamamlayıcı olarak kullanmak daha mantıklı olurdu. Fakat sezonun gidişatı bunu mümkün kılmadı. Pota altı rotasyonunda en önemli silahınız Hendrix olmamalı. Biz de bunun sıkıntılarını yaşadık. Hendrix'le rotasyona giren Ege ise çok ince kalıyor ve ikili oyunları da iyi bitirebildiğini söylemek zor. Ürkek bir görüntü çizmesi de cabası. Şutu da olmayınca artıdan çok eksi yazıyor bizim için (Yeri gelmişken, Ege'nin kazandığımız son Karşıyaka maçında pota altında daha etkili olduğunu, en azından savunma kısmında kolay geri adım atmadığını belirteyim. Keşke böyle devam etse). Sorunun çözümü ise özellikle ribaund sorunumuzu çözebilecek bir uzun transferinden geçiyor. Fakat kulübün içine düştü maddi dar boğaz bunu mümkün kılmayacak gibi. Transfer olmazsa bir tekerleği patlamış halde arabayı park etmeye çalışacağız, mecbur.
Adas juskevicius geldikten sonra çok iyi performans gösterdi. Sizce gelecek sezon da takımda görebilecek miyiz?
Juskevicius transferi Galatasaraylı bir çok basketbolsever için sürpriz oldu diye düşünüyorum. Öncelikle pivot hamlesi bekleniyordu ama takviye 2 numaraya geldi. Ancak tek kelimeyle takıma cuk oturdu. 2 ve 3 numarada süre veriyor Mahmuti ona. 3'ten dakika alırken savunmada "size" sıkıntısı yaşıyoruz ama enfes bir şutör olduğunu belirtmemiz gerek. Süre aldığı ilk Canaria maçından itibaren sorumluluk almaktan hiç kaçınmayan bir görüntü çizdi. Boşluğu buldu anda cezayı kesmek isteyen bir profili var ve şut mekaniği de buna oldukça uygun. Sezonun kalan kısmında aynı performansı gösterirse gelecek sezon da takımda yer alacağını düşünüyorum ki kontratında opsiyonu da var zaten. Oktay hoca isterse kontratını uzatabilecek.
Aradan sonra sizce nasıl bir takım göreceğiz? Neler değişecek?
Aradan sonra play-offa kalabilmek için "Oktay Mahmuti normları"na daha uygun savunma yapan bir takım izleyeceğimizi düşünüyorum. Gerçi eldeki malzeme sınırlı ama en azından Summers'ın oyunun iki tarafında da katkı veren görüntüsünün devam etmesini, Hardy'nin hücumdaki kadar olmayacaksa da savunurken daha özverili olmasını bekliyorum. Ayrıca son 1-2 maçta toparlanma sinyali veren Mehmet Yağmur'un oyun kurucu pozisyonunda daha çok süre ve inisiyatif alacağını yüksek bir ihtimal olarak değerlendirebilirim. Renfroe'nun rolü ise mental olarak bu dağınıklıkta devam ederse, giderek azalacaktır.
Eğer bir pivot transferi yaparsak, Eskişehir ya da Sakarya BB'yi sıralamada altımıza alabiliriz. Aksi durumda ise puan tablosundaki yerimizin aynı kalacağını düşünüyorum. Bu rotasyonla ilk 8'e kalmak hiç kolay değil.
Yorumlar
Yorum Gönder