TİMUR KOSOVALI RÖPORTAJI
TİMUR KOSOVALI
Adım Timur soyadım Kosovalı. 26.01.1990 Almanya doğumluyum . 3 kardeşiz bi
abim ve ablam var. Annem rahmetli, babam Almanya’da hala abim ve ablamda
ordalar. Evliyim ve bi kız babasıyım.
Almanya doğumlu bir oyuncusun. Ancak
diğer oyunculara göre daha erken Türkiye’ye geldiğini görüyoruz. İki ülkenin
altyapı eğitimini karşılaştırırsan sence farklılıklar nedir?
Evet maalesef ailevi sebeplerden dolayı erken geldik Türkiye’ye. Orda
eğitimimi tamamlayabilseydim kesinlikle farklı seviyelerde bi oyuncu olacağımı
düşünüyorum. Çünkü gözlemlediğim kadarıyla arada gerçekten dağlar kadar fark var.
İnşallah bizde bi gün alt yapı anlamında onların seviyesine geliriz ve elimizdeki
yetenekleri değerlendiririz.
Çallıspor’dan Antalyaspor’a transferin
büyük bir yükseliş olmuş. Buradaki keşfedilme ve transfer hikayeni anlatabilir
misin? Antalya’da neden şans bulamadın sence?
Ben Çallıspor’a mecburiyetten dolayı transfer oldum. Antalyaspor profesyonel
bi kulüp olduğu için o dönem evraklarım eksik olduğu için lisansımı
çıkartamadı, anlaşmalı olarak Çallıspor’da bi süre oynadım daha sonra anlaşmaya
bağlı olarak Antalyaspor’a transferim gerçekleşti.
Ardından Gençlerbirliği transferi senin
için önemliydi. Rahmetli İlhan Cavcav’ı tanıma ve çalışma fırsatın oldu.
Başkan’ı Gençlerbirliği’nden ayırmak mümkün olamaz ama hem kulübü hem başkanı
değerlendirir misin?
Gençlerbirliği’ne transferim tamamen Antalyaspor’un bana hak ettiğim değeri
vermemesinden dolayı gerçekleşti. O
sezon PAF takım şampiyonu olduk. Tüm
önemli takımların benim peşimde olmasına rağmen kendi kulübüm tarafından ve
Mehmet Özdilek hoca tarafından hak ettiğim değeri göremediğim için ayrılmayı
tercih ettim ve Gençlerbirliği’ne transferim oldu. Bu transfer epey yankı
uyandırdı o dönem Mile Jedinak ile takas olmuştum. İlhan başkan gerçek bir
efsaneydi daha kulübe adım atar atmaz beni yanına çağırdı ve beni bazı
konularda uyardı. Gerçekten çok babacan tavırlar sergiledi, unutulmaz bi
başkan.
Gençlerbirliği döneminde 3 farklı
kulüpte kiralık oyuncu olarak bulundun. Kulüplerde kiralık olarak oynamanın
sana kattıkları ve senden aldıklarını söyleyebilir misin? Bu süreci
değerlendirir misin?
Gençlerbirliği’ne transfer olduğum dönemde hayatımı değiştiren sakatlığı
geçirdim (pubis). Şimdi artık tedavisi çok kolay fakat o dönem bu sakatlık herkesi
korkutuyordu ve bende,yönetim de baya bi ürktük ve yönetim beni kiralık
göndermeye karar verdi. Kiralık gittiğim takımlarda 3. Lig takımlarıydı ve bir
türlü adapte olamıyordum o sert mücadeleye. Açıkçası artıları ve eksileri
olarak bakarsak artı olarak tecrübe kazandım fakat eksileri daha fazladır. Çok
fazla vakit kaybettim o dönem 3 sezon boş geçti gibi oldu. Ama bi laf vardır ya
alttan kazıya kazıya geleceksin diye, işte benim hayatım tam anlamıyla öyle.
Kiralık döneminin ardından bonservisli
bir şekilde transferler yapmaya başladın. Bu dönemde performansının çok daha
yükseldiğini görüyoruz. Özellikle Kayseri Şeker ve Bandırmaspor’daki gol
krallıklarınla hatırlanıyorsun. Bize başarının sırrını açıklar mısın?
Açıkcası bonservisle gittiğim dönem benim piyasada adımı duyurmak için son
şansımdı ve Allah’a şükür ilk ciddi sezonumu Kayseri Şekerspor’da geçirdim ve
21 golle gol kralı oldum. Ardından zaten Bandırmaspor ve Göztepe serüvenleri de
aynı şekilde çok iyi geçti. Ben bu çıkışımı yaşıma ve artık futbolu öğrenmeme
bağlıyorum sonuçta her sene üzerine birşeyler katıyorsunuz. Bi golcü
olarak duracağınız yeri vuruşlarınızı falan her sene geliştiriyorsunuz. Bende çalışmayı
seven bi oyuncu olduğum için her zaman gelişmeye çalışırım. O dönem herşey bir
araya geldi huzurluydum eşimi tanıdım ve özgüvenim oturdu.
Kariyerindeki tek şampiyonluğunu 2014-15
sezonunda Göztepe’de yaşadın. O sezonu ve yaşadıklarını bize anlatabilir misin?
Kariyerimin en güzel sezonuydu ve o büyük camiada şampiyonluk yaşamak
gerçekten paha biçilemez anlatılmaz bir duygu. Çok şükür Göztepe şu an süper
lige yükseldi baktığınız zaman bizimde ufak da olsa bir payımız var. Bu beni
aşırı derecede mutlu ediyor. İnşallah Allah bana bu sene Amedspor’da da kupayı
kaldırmayı nasip eder. Şampiyonluk bu işin ödülüdür, tatminidir.
Son iki sezondur attığın gol sayılarında
düşüş olduğunu görüyoruz. Sence bunun sebepleri neler? Performansında bir düşüş
olduğunu düşünüyor musun?
Evet gol sayılarımda gözle görülür bi düşüş var. Fakat oyun olarak daha
faydalı oynadığımı düşünüyorum. Önceki senelerde çok gol attığım takımlardaki
oyun sistemleri ve oyuncu grubu benim istediğim gibiydi bunlar çok önemli. Ben
fırsat kollayan yanlardan orta isteyen bir santrafor olduğum için bunlar
olmadığı zaman benim gol atma şansım da biraz düşüyor. O zaman bakıyorsunuz ve
takım adına farklı yollardan faydalı bi oyun oynamaya çalışıyorsunuz. İnşallah
bu sezon takımıma gollerimle katkı sağlarım ve tekrar eski Timur geri geldi
dedirtirim insanlara.
Yeni sezonda Amedspor’da olacaksın.
Ligin en büyük şampiyonluk adaylarından biri olarak adlandırılıyorsunuz. Ligi
ve yeni takımını bizler için değerlendirir misin?
Takımımız gerçekten çok kaliteli. İyi de bir gruba düştüğümüzü düşünüyorum.
Şu anda tam anlamıyla kolej takımı havası var takımda, buda beni çok mutlu
ediyor. İnşallah herşey istediğimiz gibi giderse inanıyorum ki Diyarbakır’a o
kupayı getireceğiz.
Kendini değerlendirmen gerekirse; saha
içinde en güçlü özelliklerin ile geliştirmen gereken özellikler neler sence?
Kendini anlatmayı kimse sevmez ama sorduğunuz için cevap vereyim, en güçlü
özelliklerim vuruşlarım ve gol sezim olduğunu düşünüyorum. Ayrıca bir
santraforun ihtiyacı olan gerekli kuvvete de sahip olduğumu düşünüyorum. Zlatan
İbrahimoviç’e hayranım mesela keşke onun kadar esnek ve atletik olabilseydim
diye düşünürüm her zaman eksik yönlerim olarak da bunu sayabilirim.
Her sezon farklı bir takımda oynayan bir
isim olarak dikkat çekiyorsun? Bunun sebepleri sence neler? Oyununu olumsuz
etkilediğini düşünüyor musun?
Bende isterim iyi yönetilen aidiyet duygusunu sonuna kadar yaşadığım bir
takımda uzun seneler oynamayı. Ama işte bu işler karşılıklı olmalı bazen ben
istiyorum kulüp düşünmüyor bazen kulüp devam etmek istiyor ben istemiyorum.
İşte dediğim gibi bu işler karşılıklı inşallah çok mutlu olduğum bir takımda
uzun seneler oynarım.
Bugün 27 yaşında, futbolunun en verimli
olacağı çağındasın. Önünde halen daha uzun bir yol var. İleriye dönük
hedeflerin neler?
Öncelikle hedefim eski gol sayılarımı yakalamak ve şampiyonluklar yaşamak.
Futboluma her gün bişeyler katmak istiyorum. Dediğiniz gibi en verimli
çağımdayım umarım oynadığım takımlara maksimum katkıyı veririm.
Daha çok erken ama futbolu bıraktıktan
sonra ne yapmayı düşünüyorsun?
Hocalık belgesi almayı düşünüyorum ve genç oyunculara yardımcı olmak
istiyorum. Ticari anlamda da kafamda bi kaç projem var ama dediğiniz gibi
bunları düşünmek için daha erken. Ben gelecek kaygısıyla yaşamayı sevmiyorum
Allah elbet rızkımızı verir.
Kariyerinde en etkilendiğin, unutamadığın
olay neydi?
İki olay sayabilirim birincisi Kastamonuspor’da oynarken ilk profesyonel
sezonumda küme düşme korkusu yaşadım ve son maç son dakikada attığımız
penaltıyla kümede kaldık, gerçekten inanılmazdı dakikalarca ağladık. İkincisi
de Göztepe’de yaşadığım şampiyonluktur. O sene en önemli maçlardan birinde
şampiyonluğu ilan ettiğimiz maçta 85. dakikada attığım penaltı golüydü bütün
stat sanki üzerime çöktü o an. Allah’a şükür attım penaltıyı ve şampiyon olduk.
O an yaşadıklarımı tarif edemem. İnanılmazdı.
Sitemizi ve özellikle alt lig
sayfalarımızı takip ediyor musun ?
Biz teşekkür ederiz. Bu sene güzel
gollerinin devamını dileriz. Başarılar…
Röportaj: Selçuk
Kerim KARABAĞ
Derleme : Bulut TUKSAL
Yorumlar
Yorum Gönder